Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Secilinn

Zira bir kötülükten kurtulmakla bir iyilik elde etmek sadece bir ve aynı şeyin farklı yüzleridir; örneğin bir hasta üzerindeki hastalığı ne kadar atarsa o kadar iyileşir.
Reklam
“Yanılıyorsunuz evladım”, dedi, “daha fazlasını isteyebilirler.Belki de isteyecekler.” “Ne isteyebilirler?” “Görmenizi isteyebilirler.”
Sayfa 106Kitabı okudu
Cesaret insan yüreğinin en derinliklerinde çekinmekte olduğu, başına gelmemesine umduğu şeylere kendini açabilmesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sepere Aude! Aklını kendin kullanma cesaretini göster! ımmanuel kant
Benim yerine düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizimle ilgili ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.
Çaresiz insan içinde bulunduğu durumdan, gerçek dünyadaki eylemlerle değil, tersine bilinç durumumdaki değişikliklerle kaçar.
Reklam
Acının ortak insanlık deneyiminin bir parçası olduğunu hatırladığımızda acı çektiğimiz her an, başkalarıyla bağlantı kurduğumuz bir ana dönüşür. Benim zor zamanlarda çektiğim acı senin zor zamanlarda çektiğin acı ile aynıdır. Koşullar farklıdır, acının düzeyi farklıdır, fakat insanın temel acı çekme deneyimi aynıdır.
Yaşamımızda olanlara daha dikkatli bir şekilde yaklaşmadan önce , bazen insan olmanın zorlukları karşısında kendimizi rahatlatmamız ve yatıştırmamız gerekir.
Sanki hiçbir zaman sesini yükseltmeyeceğine, emir kipi kullanmayacağına yemin etmişti. “Ver” ya da “Getir” demek onun için çok zor bir durumdu. Canı bir şeyler yemek istediğinde kararsız bir şekilde öksürerek aşçı kadına : “ Bir çay içseydim” ya da “Bir şeyler yeseydim “ derdi. İdare amirine çalmayı bırakmayı söylemeye, onu kapı dışarı etmeye ya da bu gereksiz, asalak makamı toptan ortadan kaldırmaya da kesinlikle gücü yetmezdi.Onu aldattıklarında , pohpohladıklarında ya da kasten şişirilmiş faturaları getirdiklerinde Andrey Yefimıç ıstakoz gibi kızarır, kendini suçlu hisseder, ama yine de faturaları imzalardı.
Bir kokuyu “kötü” diye tanımlayabiliyorsanız, o kokunun temsil ettiği yaşama zaten çoktan yabancılaşmışsınızdır.
Reklam
Reklamcıların zekice fark ettiği gibi vücudumuzdan kaynaklanan koku, hayatımızda adlandırılmamış korkular üzerine bir pazarlama kampanyası inşa etmek için mükemmel bir olgudur. İnsanlar kendi vücut kokularını genelde hissetmezler. Aynada görsel kimliğimiz gibi yansımaz ve nezaket gereği en yakın arkadaşlarımız tarafından bile dile getirilmekten çekinilir. Vücut kokumuzun tehlikeleri ve olumsuz sonuçları hakkında, sadece , reklamlarda kendini belli eden ve reklam tarafından temsil edilen “objektif üçüncü şahıs” tarafından uyarılırız. Evet, algımız metin yazarını objektif bir otorite olarak konumlandırır beynimizde.
Kokudan herhangi bir rahatsızlık olmuş idiyse de eski zamanlarda, bu kokuyu elimine etmek yerine, onun üzerine baskın ve hoş kabul edilen kokular koyarak koku profilini değiştirmeye çalışmışız.
293 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.