Bugün bizi kaybettiğimiz şeylerden birisi de hayatımızda çok fazla hüküm varken çok az hikmetin olmasıdır. Bir meselenin hükmünü fıhki yani hukuki olarak ortaya koyduğumuzda hikmetini de bulduğumuzu zannediyoruz.
Sanatçının aklı, kalbi, ruhu nereden besleniyorsa eserine de o yansır. Hangi köyün suyunu içtiyse, hangi yaylanın havasını teneffüs ettiyse, hangi gök kubbenin altında semaya baktıysa eserinde de onu yansıtır.
Aklın insanı hakikate en çok yaklaştırdığı yer, insanın hikmet makamında düşünmeye başladığı yerdir. Hikmet makamına ulaşmak demek varlığa; iyi, güzel ve doğru zaviyesinden bakabilmek demektir.