Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sedef

Sabitlenmiş gönderi
DİKKAT SPOİLER İÇERİR!!!!
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay. Edinemediğimiz arkadaşlara, yapamadığımız işlere, evlenmediğimiz insanlara, yapmadığımız çocuklara özlem duymak an meselesi. Kendimizi başkalarının gözünden görmek ve olmamızı istedikleri bin bir kişiye dönüşmüş olmayı dilemek için en ufak bir çaba gerekmiyor. Pişmanlık duymak ve sonsuza, zamanımız doluncaya kadar duymaya devam etmek çok kolay. Ama esas sorun yaşamadığımız için pişmanlık duyduğumuz hayatlar değil. Sorun pişmanlığın kendisi. Büzüşmemize, kuruyup kalmamıza, kendimizin ve bütün insanlığın en büyük düşmanı olduğumuzu hissetmemize neden olan, pişmanlığın ta kendisi. Olası hayatlarımızdan herhangi birinin bundan daha mi iyi yoksa daha mi kötü olacağını bilemeyiz. O hayatlar yaşanıyor, evet, ama biz de yaşıyoruz ve asıl bu yaşantıya odaklanmalıyız. Her yere gidip herkesle tanışamaz, istediğimiz her mesleği yapamayız tabii ama o hayatlarda hissedeceklerimizin çoğunu hissedebiliriz yine de. Kazanmanın nasıl bir his olduğunu anlamak için bütün sporları yapmamız gerekmiyor. Müziği anlamak için gelmiş geçmiş bütün müzik eserlerini dinlememiz gerekmiyor.
Kitabın özetiKitabı okudu
Reklam
Sedef
@Sedef06martin·Bir kitabı okumaya başladı
Dolunayın Özgür Kadınları
Dolunayın Özgür KadınlarıAyşe Duman
8.7/10 · 181 okunma
199 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Öfke Dansı
Öfke DansıHarriet Lerner
8.6/10 · 2.670 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanların sizin ihtiyaçlarınızı tahmin etmeleri ya da talep etmediğiniz şeyleri yapmalarını beklemeyin. Sizi seven kişiler bile düşüncelerinizi okuyamazlar.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
Hepimiz çocuklarımızı kendimizle ya da diğer aile üyeleriyle bir dereceye dek özdeşleştiririz. Kim olduğumuzu ve bilinçaltimizdaki istek, korku ya da gereksinimlerimizi onlara yansıtırız. Kardeşlerimiz ya da anne ve babamızla aramızdaki çözülmemiş sorunlar bu yansıtmayı daha da arttırır.
Sayfa 153Kitabı okudu
Birincil duygusal enerjimizi kendi sorunlarımızı çözmeye yöneltmediğimizde ,diğer insanların sorunlarını kendi sorunlarımızmış gibi üstleniyoruz.
Geçmişimizdeki çözümlenmemiş sorunlar hepimize miras kalır; bizim cebelleştiğimiz şey, daha önceki kuşaklarda da görülmüştür. Kendi ailemizi iyi tanımazsak , ya geçmişteki modelleri tekrar ederiz , ya da onlara bilinçsizce karşı çıkar ve kim olduğumuzu, diğer aile üyelerine hangi yönlerden benzeyip hangi yönlerden onlardan ayrıldığımızı ve kendi yaşamımızı en iyi nasıl sürdüreceği izi bilemeyiz.
Öfkeyi etkili bir biçimde kullanmayı öğrenmek, sorunlarımıza yol açtığını ve bizi mutsuz ettiğini düşündüğümüz diğer kişiyi suçlamaktan; diğer insanları değiştirmenin bizim işimiz olduğu fikrinden; onlara ne düşünmeleri , ne hissetmeleri ve nasıl davranmaları gerektiğini söylemekten vazgeçmeye gerektirir.
İlişkide daha özel bir suçlama içermeyen bir konuma geçtiğimizde ve hatta bunu yapmayı sadece düşündüğümüzde bile, ayrılık huzursuzluğunu yaşayabiliriz . Bu huzursuzluğun nedeni kimi zaman, kesin bir tavır benimsediğimizde bir ilişkiyi ya da işimizi kaybedeceğimize dair duyduğumuz gerçekçi korkudur. Ama "ayrılık huzursuzluğu "daha çok, ayrılığa ve bireyselliğe karşı içimizde duyduğumuz ve kendimizi ifade etmekten kaçınmamızın beklendiği ilk aile deneyimlerimizden gelen haksızlığa dayanır . Bu tür taleplere özellikle kız çocukları duyarlı olur ve özel "ben" e sahip çıkmaktansa, ilişkideki "bizi" korumada ustalaşabilirler.
Reklam
Kendi aile ağacımızdaki kişilerle ilişkilerimizi yeniden incelemek büyük yararlar sağlayabilir, çünkü bu alanda oluşturacağımız benlik, diğer ilişkilerimizin yapisini da etkileyecektir.
Ne yakınlığın aynılık, birlik ya da bensizlikleşme; ne de yalnızlık ve ayrılığın, uzaklık ve soyutlanma olması gerekir.
Hepimizin, birbirini besleyip birbirine anlam katan birer “ben“ ve “biz “e ihtiyacımız var.
216 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
89 günde okudu
İyi ki kadınım.
Her kadının okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap. Kitap ,kadınlarin küçüklükten itibaren yanlış inanç ve düşüncelerle kendi fıtratlarından uzaklaştığını ve bunun bedelini hastalıklarla ödediğini anlatıyor aslinda. Yaşanmış hikayelerle ispatlıyor bunu. Yazarın diğer kitaplarınıda okumak için sabırsızlanıyorum. Herkese iyi okumalarr :)
Kadınlığın Keşfi : Ruh - Beden - Zihin Bütünlüğünde
Kadınlığın Keşfi : Ruh - Beden - Zihin BütünlüğündeAyşe Duman · Hayykitap · 2021739 okunma
Bu büyüme yolculuğunda bilinçaltımızda "duygunu yok say, bastır, belli etme, ağlama, çok gülme, ayıp, yasak, günah vb yazılımlarıyla biz oluyoruz. Bu noktada da asıl yapmamız gereken 'duygunu kabul et, duygunu bedeninde hisset, izin ver, seni bunaltan bu hisler aksın ve özgürleş, bütünlüğü, sevgiyi, güveni hisset' farkındalığı zorlaşıyor.
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.