Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

S

İnsanların doğru olanın yıkılması yoluyla yaşadıkları ihanet çok acıdır.
Sayfa 31 - Mona KitapKitabı okudu
Reklam
Ardında talihsizlik olmayan bir hikâye var mı ki? Haksızlığın sonu üzüntü değil midir?
Sayfa 31 - Mona KitapKitabı okudu
Sanki birinin dokunur dokunmaz kanatacağı bir yaram varmış gibi hissediyordum; katlandığım bu acının hissedemeyecek olsam bile beni kanatacağını biliyordum.
Sayfa 14 - Mona KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Elimde olmadan içimin en derin noktasında yatan, senin gözlerini hissetmenin özlemini çeken arzuya karşı çıkarak başımı eğdim ve yıldırım gibi, arkamdan kovalanıyormuşçasına koşarak yanından geçtim. Daha sonra ancak okullu kızlara yakışabilecek bu ürkek kaçıştan utandım, çünkü artık iradem açıktı, seninle karşılaşmak istiyordum, seni arıyordum bir nevi uyuklamakla ve özlemle harcanmış onca senenin ardından nihayet senin tarafından tanınmak istiyordum, beni dikkate değer bulmanı ve sevmeni istiyordum."
Sayfa 30 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
"Benim için her şey, ancak seninle ilintili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı."
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
göçebe
"Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası."
Sayfa 43 - Can YayınlarıKitabı okudu
Öğle üstü
"Bir şehir söyle bana bir şey anlatmasın Kuzeye çıkmanın coşkusundan başka."
Sayfa 18 - Can yayınlarıKitabı okudu
"Bazıları beni büyüledi. Bazıları korkuttu. Hoş bir zehir soluyor gibiydim. Bir takım heyecanlar yaşama ateşiyle yanıyordum.
Sayfa 131 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Ama müzik. Sözlü ifade değildi. İçimizde yeni bir dünya değil, daha ziyade yeni bir kaos yaratırdı."
Sayfa 110 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Dünyada ki büyük olayların beyinde meydana geldiği söylenmiştir. Evet, beyinde, bu yüzdwn dünyada ki büyük günahlar da yalnızca beyinde işlenir.
Sayfa 109 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Ama aramızda ki en cesur kişiler bile kendilerinden korkuyorlar. İçimizde ki vahşiyi yok etme savaşı acıklı bir şekilde kendimizi reddetme biçiminde de sürüyor ve hayatımızı karartıyor. Reddettiğimiz şeyler için cezalandırılıyoruz. Boğazlamaya çalıştığımız her itki, zihnimize çörekleniyor ve bizi zehirliyor. Gövde bir günah işler, günah işleyerek o günahtan kurtulur çünkü eylem bir arınma yoludur.
Sayfa 108Kitabı okudu
"Bizim soyumuzda cesaret diye bir şey kalmadı. Belki de hiçbir zaman olmamıştı. Ahlakın temelinde toplum korkusu, dinin temelinde Tanrı korkusu ve bizi bu iki korku yönlendiriyor."
Sayfa 108 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Bazen düşünüyorumda Harry, dünya tarihinde iki özel dönem var yalnızca. Birincisi, sanat için yeni bir ortamın ortaya çıktığı dönem, ikincisiyse sanat için yeni bir kişiliğin ortaya çıktığı bir dönem."
Sayfa 95 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Bak bir düşüncenin değeri, o düşünceyi dile getiren kişinin içtenliğiyle ölçülmez."
Sayfa 95 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Dostlarımı yakışıklılıklarına göre seçerim, tanıdıklarımı kişiliklerine göre, düşmanlarımıysa zekâlarına göre.
Sayfa 93 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Birilerini çok sevmişsem adlarını hiç kimseye söyleyemem. Sanki onların bir parçasından feragat ediyormuşum gibi gelir bana."
Sayfa 86 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bir ressamın duygularını işe katarak yaptığı bir portre o ressamın kendi portresidir, modelinin değil."
Sayfa 88 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Vicdan ile korkaklık aslında aynı şeydir, Basil. Vicdan şirketin ticari adıdır, o kadar."
Sayfa 90 - Everest yayıneviKitabı okudu
"Her gücün kendi içinde kendine özgü bir karşı bileşke geliştirmesi son derece ilginç bir tezahürdür; bu karşı bileşke onu devirebilecek olan tek kuvvettir, meğer ki güç, o karşıbileşke yorgun düşüp çökecek kadar kendi enerjisinin artmasını sağlayacak ölçüde kendi içine yerleştirebilsin. Çağımızda ki güçlerin karşı bileşeni bana göre dayanışma içinde hareket etmektir."
"Karşımda oturuyorlardı, yan yana; cana yakın ve bakımlı genç insanlardı, yalın bir dille konuşuyor ve tabii ki vicdan gibi büyük bir olaydan söz ediyorlardı; su götürmez güvenlerinden ötürü onlara hayran kaldığım gibi aynı dünya görüşünü paylaşmalarını da kıskandım."
Yürür gidermiş kuzeyin buzlarında bir başına, Karlı Tanais ırmağı kıyısında yürür gidermiş, Ve kışı hiç bitmeyen Ripha dağlarında Yürür gidermiş dövüne dövüne Eurydike'nin kaçırılışına Vergillius -Georgica/ Orpheus ve Eurydike
Sayfa 50 - Can YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamakta olandır benim övmek istediğim, O da kıvranır alevlerin ortasında ölmenin özlemiyle." -Goethe-
Reklam
Bir Yazarın Günlüğü
5 Aralık, Cuma Kaygı ya da başka nedenle boş kâğıdı incelemekten uzaklaşan aklım, kayıp çocuk gibi - evin içinde dolaşan ağlamak için alt başamağa oturan.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Virginia WoolfKitabı okudu
Bir Yazarın Günlüğü
6 Kasım, Perşembe İnsanın gözden kaçırdığı, apaçık olan şey ansızın çıkıyor ortaya.
Sayfa 26 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Virginia WoolfKitabı okudu
Bir Yazarın Günlüğü
6 Kasım, Perşembe Belki de zekice eleştiri hiçbir zaman cesaret kırıcı değildir.
Bir Yazarın Günlüğü
19 Temmuz, Cumartesi Konuşmasını, sanki düz yazı okuyormuş gibi dinledim elimde olmadan, bu yüzden de yer yer savurduğu çiçekler çok yapay göründü. Bana öyle geliyor ki yegâne dürüst insanların sanatçılar olduğu giderek daha açık seçik ortaya çıkıyor, bu toplumsal reformcular, yardım severler öylesine çığrından çıkıyorlar, kendi türlerini sevdikleri görüntüsü altında o kadar utanç verici isteği gizliyorlar ki sonunda bizden daha çok yanlışlara düşüyorlar. Ama ya ben de onlardan biri olsaydım?
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Virginia WoolfKitabı okudu
Bir Yazarın Günlüğü
12 Mayıs, Pazartesi Sonra ruhun üzerine inen bu sislerin başka nedenleri var, sanırım; çok derinlere saklanmış olsalar da. Bunu açıklayan bazı gelgitler var hayatta; yine de gelgite neyin yol açtığından emin değilim.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Virginia WoolfKitabı okudu
19 Mart, Çarşamba
Yaptıklarının haklılığı üzerine hiç bir zaman tek bir soru bile yok - her zaman duygusuzca ilerliyorlar, elbette doğal olarak bütün yaptıkları devasa boyutlara, uğursuz bir başarıya ulaşıncaya kadar. Dahası, zerrece mizah duygusu, derinden kavrama yetisi olan bir kadın, kendi dehası için böyle zafer şarkıları söyleyebilir mi? Belki de bütün bunların kökleri, eğitimsiz kişilerin yaltaklanmalarında, yoksullara iradelerini kolayca dayatmalarında yatıyordur. Birisinin bir başkası üzerinde herhangi bir egemenlik kurmasından gittikçe daha çok nefret ediyorum; herhangi bir önderlikten, herhangi bir irade dayatmasından.
Sayfa 1112 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu