Onlar da insandı, hem de belki istemedikleri bir hayatın tam ortasında kendilerini bulan... Her an öldürülme korkusu içinde olan, tutkuları olan, zaaflarıyla mücadele etmek zorunda olan insanlardı. Asla küçük, sıradan, basit bir hayatı seçemeyecek olan, küçük mutluluklara hasret yaşayan insanlardı. Hep lider olmaları hep doğru davranmaları, hep doğru kararlar almaları beklenen insanlardı. Çünkü yanlış yapma lüksleri yoktu yaptıkları hatalar sadece kendi hayatlarını bitirmiyor sevdiklerini de beraberinde götürüyordu. Onlar insanlıklarından önce padişahtılar. Evlatlarının babası olmaları bile mümkün olmayan, tahta hangi evladının çıkmasını istiyorsa diğer evladını toprağa vermeye razı olan insanlardı. V. Murat tan yola çıkan yazar padişahlara, dönemlere,saraylara, paşalara, damatlara, cariyelere başka bir pencereden bakmanızı sağlamış. Akıcı üslubu ile olayların görünmeyen yönünü kurgulamış. Rüşvetin, yolsuzluğun, iktidar hırsının ve daha da önemlisi bencilliğin sadece insanları değil devletleri de yerle bir edişini anlatmış anlatmış. Bir solukta okunacak bir Ayşe Kulin eseri olmuş yine.