eseriyle geldim.
Roman, 1917 Ekim Devrimi öncesi Rusya'da gelişen kapitalizmin, yarattığı açlık ve sefaleti anlatıyor. Gorki bizlere, işçilerin ve halkın yaşadığı zorlukları haksızlıkları; bir köylü gencin serüveniyle anlatıyor. Nilovya sefaletten kocasından yediği dayaklardan bezmiş biri eşi öldükten sonra oğlu Pavel, ilk başlarda babasını taklit eder.
Sigara içip arkadaşlarıyla meyhaneye gider anasına kötü davranır bir süre sonralarındaysa: kitap okumaya hayatı anlamaya verir kendini. Ve başlar devrimcilik ruhuna inceden işlemeye..
Gorki'nin ana karakteri çağları aşan bir eser aslında verilen mücadele yaşanılan haksızlıklar ve en önemlisi insanların bir bütün olarak yaşamaları gerektiğini vurgulaması sosyalizmi, anlatım biçimi benim çok hoşuma gitti umarım siz de okuduğunuz da çok seversiniz.
Babam, sopa çekerdi sana hep. O, senin üzerinde anlıyorum ki bu sefil yaşamın öfkesini dindirmeye çalışıyordu ama bunun farkında bile değildi.
Yeryüzü işçilerindir. Bizim için milletler arası ayrı gayrı yoktur. Tüm işçiler dostumuzdur. Tüm para babaları, ağalar, patronlar ve sömürenler düşmanımız.
"Oturup okumayı öğrenmeye çalışıyorum, oysa yakında ölüp gideceğim. Hiç aldırmıyorum buna. Ne tuhaf degilmi,"
"Yavrum, yaşamda herkesi aydınlatacak bir ışık vardır"