Ez dixum kul û xem e
Rindê nel'bîra tem e
Mirim rih li mi nem e
Sînem bi te hewcem e
Mi navê jarî û mestî
Ez bûme çerm û hestî
Ji gava dil ti xwestî
kulilka devê çem e
"Oysa yaşamın amacı kendi kendini geliştirmek, tekamül etmektir.Dünyaya gelme sebebimiz özümüzün farkına varmaktır. Bugünlerde insanlar kendilerinden korkar oldu.Görevlerin en ulvisini, kendilerine karşı olanı unuttular. Hayırseverler hayırsever olmasına, açları doyurup yoksulları giydiriyorlar. Gel gelelim kendileri çırılçıplak, ruhları açlıktan kıvranıyor. Cesaret denilen şey insanları çoktan terk etmiş. Belki de hiç cesur olmadık. Ahlakın temelindeki toplum korkusu, dinin sırrı ise tanrı korkusu. İşte bizi yöneten iki şey."
Tanrıya ve dine korktuğumuz için inanıyoruz diyenler var fakat korkudan dolayı bir insanın bir şeyi kabul etmesi ve ona inanması yanlış mıdır? Ona bakalım Uzman felsefeci psikolog, sosyolog, psikiyatrist ord.prof.dr Kafir Huga Buglar; her zamanki gibi dindarlar üzerindeki teşhislerinde, dindarların korkudan inandıkları tespit etmişlerdir.
İlk önce Korku nedir? Bunun tanımını yapmak gerek. Korku herhangi bir belirsizlik karşısında tetiklenen bir histir yani korku tedirginlik, belirsizlik karşısında olur. Korku insanın fıtratında olan, çok doğal bir duygudur. İnsan hayatında hemen her şeyden korkar, tedirgin olur. Nefes almayı kesmez, bıçakla ekmek doğrarken elinden uzak tutar neden? Korkudan. Çünkü hastalanmak ya da ölmek istemez. Yemek yer neden? Aç kalmaktan korktuğu için, su içer neden? Susuzluktan korktuğu için?
İnsan hemen hemen her şey için her an korku halindedir çünkü her şey insan için bir belirsizlik taşır, bir tedirginlik taşır. Başına ne geleceğini bilmez, ne olacağını bilmez, hep bir tedirgenlik halindedir. burada milyonlarca örnek verilebilir kendi hayatınıza bakın ve de bir düşünün pek çok şeyi "tedirgin" olduğunuz yani korktuğunuz için yapıyor musunuz? Yapmıyor musunuz? Bazen korkmak mantıklı bir eylemdir onu mantıklı yapan ise belirsizlik taşımasından kaynaklanıyor yani insanların ölüm sonrası belirsizlikten korkması mantıklıdır sonrada hesaplaşma kavramlarından korkması. Bir diğer mantıklı ergüman ise her kim bir yaratıcı rolünü oynarsa tabiki varlıkların kuralları çiğnememesi için korkutmaya dayalı yasalar koyması mantıklıdır aksi takdirde yasalar çiğnediğinde sen ne güzel çiğniyorsun devam et öldür, çal demesini beklemek safsata olur. Ve wilde'nin dediği gibi korku yönetim biçimi olmuş. Tabiki insanlar korktuğu için inanmamalı! Bir diğer mesele ahlakın temelindeki toplum korkusu farklı ahlaki eylemlere göre tartışılır.