Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Renkli Kütüphane

72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gerek kitaplarıyla, gerek sosyal medya paylaşımlarıyla sevdiğim bir yazar Kahraman Tazeoğlu. Mavi Ev kitabı yazarın ilkokul 5. sınıfa giderken yazdığı bir kitap. Kitabın beğenilmesi veya beğenilmemesi dışında o yaşlarda çoğu çocuğun iki cümleyi bir araya zor getirirken Kahraman Tazeoğlu'nun bu kitabı yazması mükemmel bir yetenek. Kapılar vardır kapanan İçten dışa, dıştan içe… içimizden dışımızdakilere kapattıklarımız ve dışımızdakilerin içe doğru yani bize kapattıkları. Ve bazen bir kapı aralığında unutuluyor adına aşk denebilecek bütün bakışmalar. Üniversitede başlayıp sahilde Mavi Ev de çok farklı bir şekilde bitiyor hikaye. İkiz kardeşin bir kıza Aşk'ını anlatan, az sayfalı ama çok şey anlatan bir kitaptı.
Mavi Ev
Mavi EvKahraman Tazeoğlu · Destek Yayınları · 20111,901 okunma
Reklam
250 syf.
·
Puan vermedi
·
52 günde okudu
Tek istediğim siyasetsiz, feministsiz içerisinde yeni çıkacak kitapların önizlemeleri biraz müzik biraz film tavsiyeleri belki içerisinde bir kaç öyküyü barındıran güzel bir edebiyat dergisi okumaktı. Tavsiye üzerine almıştım halbuki, fakat benim şansıma diye yorumlamak istiyorum dergiyi sert eleştirmek üzere, mart sayısını aldım ee ne var mart ayında kadınlar günü var 105 sayfalık dergide 70 sayfası kadın hakları, kadınların değeri, kadınlarımız şunu başarmıştır diye geçiyor. (Kadın karşıtı değilim bu şekilde algılanmasın ben sadece edebiyat dergisi aldım diye heyecanlıyımdım sadece heyecanım ve hevesim kursağımda kaldığından bu serzenişim.) Geriye kalan 35 sayfa ise malum seçim, sandık, parti derken 30 sayfasınıda o götürmüş neyse ki çok şükür 5 sayfalık yeni kitap ve tiyatro ile ilgili yazı okuyabildim.
Milliyet Sanat Dergisi - Sayı 779 (Mart 2024)
Milliyet Sanat Dergisi - Sayı 779 (Mart 2024)Milliyet Sanat Dergisi · Milliyet Gazetecilik · 20242 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bismillah deyip yazarın Yüzyıllık Yalnızlık eserini okumaya niyetlenip ilk Kırmızı Pazartesi isimli kitabını okumuştum sonra da elime Ağustosta Görüşürüz isimli kitabını almış bulundum. Kırmızı Pazartesi'ne yaptığım incelemedeki gibi bu kitabını da ne beğendiğimi ne de beğenmediğimi vurgulayabilirim. Bu eseri diğer okuduğum eserinden ayıran
Ağustosta Görüşürüz
Ağustosta GörüşürüzGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2024242 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
282 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Kapağında nal gibi yuvarlak içine alınmış, tamam tamam bende diğer okuyucular gibi biraz abarttım, kapağında ki nal gibi olmasada ''GOODREADS YILIN EN İYİ ROMANI 2020'' yazısı dikkkatimi çekmeden önce her yerde bu kitabı görür olmuştum; sosyal medyada, çeşitli platformlarda, dergilerde ve daha bir sürü yerde. Matt Haıg bence
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,3bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İlk defa bir Japon edebiyatı okudum, benim için başlarda sert bir deneyim olmuş oldu. İnsanlığımı Yitirirken, Osamu Dazai'nin uzun yılları yayınlanan edebi *ntihar mektubunun son bölümü diye yazılmış kitabın arka kapağına, burdan da bir otobiyografi kitabı olduğu vurgulanıyor ama bence gerçek olduğu kadar kitapta kurgununda olması benim gözümde adlandırdığım yarı otobiyografı sınıfına giriyor. Utanç yüklü bir yaşamın üç bölümden oluşan itiraflar ile günah çıkarılan bu kitabın anlatımını ne aman aman sevdim diyebilirim nede yüzümü buruşturarak sevmediğimi söyleyebilirim. Fakat yazarın hayatından oldukça etkiledim. Aristokrat bir ailenin oğlu olan Oba Yozo başkalarına sen ile yanlızken ki sen arasındaki uçurumu yaşamaktadır. Ailesine ve çevresine karışı soytarı rolüne bürünür, bu rolündede gayet başarılı olan Yozo ikili işlerini iyi kurar, fakat aslında olduğu kişi olmadığından müzdarıptır. Gençlik çağlarına geldiğinde alkole, geyşalara ve sonuçsuz *ntiharlar çukuruna düşen Yozo çıkış yolu bulunmakta zorlanır, mehter takımı misali bir adım ileri iki adım geri atarak hayatını çıkmaz bir bataklığa sürükler, ailesi tarafından bir deli hastanesine yatırılır, bir sene kadar bir zaman diliminden sonra abisinin ziyaretine gelmesiyle babasının öldüğünü öğrenir, son dayanağım da çöktü ifadesini kullanarak içine kapanır.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334bin okunma
Reklam
116 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 saatte okudu
Merhabalar uzun bir süredir John Steinbeck'ten bir kitap okumak istiyordum başlarda ''Gazap Üzümleri'' adlı eserini okamak için özensemde elime Fareler ve İnsanlar kitabını almış buldum kendimi Anthony Burgess'inde dediği gibi kitap iyi bir novella. kitabı okurken her sayfasında farklı sonlar yazdım kafamda kesin bir
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · İletişim Yayınları · 2023172,2bin okunma
80 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İftarı beklerken yemek molasını uyumak yerine bir kitap ile değerlendirmek istedim kitapçıya uğrayıp raflara göz atmaya koyuldum o mu ? Bu mu? Derken kapak resmi dikkatimi çekti baktım sayfa sayısıda az öğle molasında bitirebileceğim bir kitap, daha ne olsun. İrlandanın kırsal kesiminde geçiyor kitap, sözüm ona maddiyatsızlık, sorumsuzluk yine küçük bir çocuğun, ağır meselelerini sergiliyor önümüze. Evet dostlarım bu kitapta sayfa sayısı az, yaşlar küçük ama meseleler ağır. Sorumsuz evebeynlerin bakacak durumları olmadığı halde uçkuruna düşkün olup üçten fazla çocuk yapması ve baba diye sıfatlandırlan şahsın kumara olan düşkünlüğü nediyle elde avuçta olanıda kaybetmesi sonucunda küçük bir kız çocuğunu maddiyatsızlık gerekçesiyle bakım desteği için başka bir aileye veriliyor. Zavallı küçük daha önce tanımadığı bu ailenin yanında kendini konumlandırabilmesi zaman alıyor, ne kadar zor değilmi nerede durman gerektiğini bilmemek, bir söz söylendiğinde boğazının düğümlenmesi ve konuşamamak, elini nereye koyacağını bilememek neyse ki verildiği aile çocuk özlemi çektiğinde ve iyi bir aile olduğundan küçük çocuğu bağrına basıyor. Daha önce ailesinden görmediği bilmediği duyguları küçük bir çocuğun ihtiyacı olan sevgiyi, ilgiliyi bu aileden görüyor öğreniyor. Bir çocuğun gözünden basit ama önemli ayrıntıları ele alarak anlatılan bu kitap birazda "Şeker Portakalı" tadını veriyor okurlarına. Keyifli okumalar. "Mutlulu azınlığa"
Emanet Çocuk
Emanet ÇocukClaire Keegan · Jaguar Kitap · 20212,400 okunma
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Efsane komutan Osman Pamukoğlu'nun söyleyişilerini, katıldığı programları ve günümüzde karşıma çıkan videolarını beğeniyle dinlemiş, izlemiştim. Bir dönem siyasete atıldığında da desteklemiştim kendisini fakat ne yazıktır ki askerlik hayatındaki başarıyı siyasette gerçekleştiremeyip barajı geçememişti. Sonra yolunu yazarlığa çeviren Osman Pamukoğlu bende yeni meraklar uyandırmış ve bir kaç kitabını alma şansı bulmuştum, onlardan biri olan "Hudut bir milletin namus ve şerefinin korunduğu yerdir" sözü ile başlayan bu kitabı ilk okuduğum kitabı olmuştur. Tek cümle ile tamamlayayım, sözleri kadar kaleminide çok beğendim. Osman Pamukoğlu Üstteğmen rütbesindeyken yeni görev yeri olan, lğdir'da bulunan Taşburun Hudut Karakoluna, eşini memlekete gönderip Kandıra'dan, yola çıkıyor bölgeye ulaştığından itibaren bölgede bulunduğu süre boyunca gerçekleştirdiği faliyetlerini, anılarını o donem Sovyet Rusyası ile yapılan temasları günbegün anlatıyor. Okurken gözünüzde canlandırabileceğiniz anı, mektup, günlük tarzında anlatımı kolay güzel bir kitap.
Biz Hudutlardayken
Biz HudutlardaykenOsman Pamukoğlu · İnkılap Kitabevi · 202375 okunma
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Jose Saramago kalemini sevdiğim bir yazar daha önce ki eserlerini okuduğumda da memnun kalmıştım fakat bu kitabı neden bu kadar açık ara seçtiğinizi kitabın ilk sayfalarından itibaren anladım. Jose Saramago'ya 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülünü aldıran bu eser alegori, bilim kurgu, gerilim ve psikolojik bir romandır. Okurken ara ara gözlerimi ovuşturmadan göz kapaklarımı açıp kapamadan duramadığım gerildiğim sayfalar oldu, içimi kör olma korkusumu ya da şuan da körmüyüz düşüncesi kapladı anlayamadım. Çarpıcı, ürkütücü, düşündürü ve aynı zamanda mide bulancıdırıcı bir kıyamet senaryosu olan bu eser, içerisinde karakter ve ülke ismi barındırmadan yazılmış herkes aynıdır ve isimlerin bir önemi yoktur diye vurgulamıştır. Arabasıyla seyir halindeyken trafik ışıklarında kırmızı ışığın yanması sonucu duran ve bir daha araba kullanamayan son gördüğü şeyin o kırmızı ışığın olduğu adam ilk körümüz olarak kayıtlara geçiyor. Sonrasında son zamanlarda yaşadığımız Allah bir kez daha yaşatmasın dediğimiz Covid19 virüsü gibi yayılan bu korkunç hastalık ismini bilmediğimiz tüm ülkeye yayılıyor. Kargaşaların, büyük kavgaların, yangınların çıktığı bu ülkede gruplar körlüklerinin yanı sıra midelerin doymamasıyla birlikte, mide bulandırıcı sahnelere sebeb oluyor. Bir yerde okuduğuma göre; Yazar bir gün bir kafede oturup siparişini beklerken "ya hepimiz bir anda kör olsa" diye düşünüyor ve devamında bu eseri ortaya çıkarıyor. Şimdi siz düşünüz ya hepimiz bir anda kör olsak yorumlara bekliyorum.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma
210 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İlk defa bir Çin edebiyatı okuyacağım için heyecanlıydım. Kitap bütün heyecanımı karşıladı diyebilirim. Bir birinden farklı on dan fazla karakterin olduğu bir baş yapıt olmuş desem abartmış sayılmam, bir kaç listede Tüm Dünya Tarafından Sevilerek Okunan Çin Edebiyatının En İyi Kitapları arasına girmeyi başarmış bir roman. Bazı karakterlere çok sövdüğüm bazılarına ise göz yaşı döktüğüm çok sayfa oldu. Her on sayfasından birinde kim bilebilirdi ki yazısına rağmen çok keyifli bir kitaptı. Atalarından kalma miras ile gününü gün eden Fugui eğlencenin dozunu kaçırıp hırsına yenik düşünce, kendisiyle birlikte altı kişinin daha hayatını, kaderin süprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini bir gün yaşlı öküzü ile tarlasını sürüp onunla muhabbet ettiği sırada kulak misafiri olup yanına yaklaşan genç bir gezgine anlatır. Yu Hua'nın okurlarına yaşamın her şeyi kapsadığını, yaşamanın hayatı olduğu gibi kucakladığını doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutları derleyip topladığı insanlık durumlarını özetleyen epik bir romanıdır.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,6bin okunma
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İsmini sıkça duyup merakla okumak istediğim yazarlardan biriydi Gabriel Garcia Maquez. Kitaplığıma Yüzyıllık Yanlızlık ve Kırmızı Pazartesi isimli iki kitabını ekledim. Kırmızı Pazartesi daha az sayfalı bir kitap diye bir gece de okur yazarın kalemi hakkında biraz da olsa bilgi sahibi olurum diye tercih ettim. Çok fazla karakter olması biraz kafa dağınıklığına yol açtı fakat ikili diyologların iyi olması sonucu tek bir karaktere odaklanıp kitabı bitirdim. Yazarı ne çok çok beğendiğimi söyleyebilirim ne de beğenmedim diyebilirim. Başrol karakteri'nin öldüreleceğini daha ilk sayfalarında belirtilmesine rağmen kitapta belli başlı bir sürükleyicilik mevcut. Yazar çocukluğunda yaşadığı kasabadaki yıllar önce işlenmiş olan bir cinayetin öyküsünü kendi sözcükleri ile kağıda dökmüş. Dönemin sosyokültürel yapısını göz önüne seren ve işlenen namus cinayetine herkesin sessiz kalmasını eleştiriren bu kitap Kolombiya ve dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etki yaratmıştır. Kitap işleneceğini herkesin bildiği bir cinayetin öyküsü diye başlıyor, bu da benim aklıma kitabı okurken namus cinayeti, töre gibi sıfatlardan çıkarak deprem konusunu getirdi. Profesörlerimiz, bilim adamlarımız bas bas televizyonda, gazetelerde hatta bazı dergilerde bağırıyor; Ülkemiz için özellikle de İstanbul için deprem büyük bir risk diye fakat bizler kitapta ki gibi aldırış etmiyor, kendimizi avutuyor ya da inanışlara göre kulak mememizi çekip Allah korusunla geçiriyoruz. Keyifli okumalar.
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202177,9bin okunma
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
39 günde okudu
Bir çok sosyal mecrada karşılaştığım bir kitap olmuştu, çok değerli bir kişinin hediye etmesi üzerine bende okuma fırsatı bulabildiğim için şanslıyım. Kitabı okudukça neden bu denli ilgi gördüğünü anlamak kolay oldu, ilk sayfalarından itibaren kendini sevdiriyor, adeta kitap sizi içine çekiyor. Bir çok yazar gibi Bonnıe Garmus'da kitabın sonuna bir teşekkür metni hazırlamış size şu kadarını söyleyeyim en az kitap kadar eğlenceli, bu sözümden kitap sadece eğlence olarak algılamayın yazar çok eğlenceli yaşananlar ise çok acı. Keyifli okumalar. Kitap yorumuma bir alıntı ile başlayayım; ''Bir sürü muhteşem zihin, toplumsal cinsiyet ve ırk gibi cahilce önyargılar yüzünden bilimsel araştırmalardan uzak kalıyor.'' Yazar 1960'lı yıllardan bahsediyor, fakat ne yazıktır ki bu alıntıyı okuyunca gözümüzün önünde günümüz canlanıyor. Sırf kadın diye bir insanın hayatı bu kadar zor olmamalı. Zorluklarla mücadele eden Elizabeth Zott sırf toplumsal cinsiyet sorunu yüzünden hayatta hep yarım kalıyor, tam bir şeyleri yoluna koydum derken pusuda bekleyen bir başka sıkıntı gün yüzüne çıkıyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yemek programı ile kimya dersi veriyor aslında haftada beş gün, otuzar dakikalık bir hayat dersi. Kim olduğumuza, nelerden oluştuğumuza değil, daya ziyade neye dönüşebileceğimize dair bir ders. Okul yıllarında kimya sevmeyenler bile eminim bu kitabı sevecektir.
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20232,007 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Rüzgar sesinin hakim olduğu bir gecede elime almıştım bu kitabı şöyle başlamıştı yazar; Ön söze değil, her zaman son söze bakan insanlar olarak kitabın son sözünde anlatacağız her şeyi... Rüzgarla birlikte sayfalarını çevirdim durdum çevirdikçe buruk bir acıda eşlik etmeye başladı. içerisinde kısa kısa hikayeler bulundurup son sözünde ise okuyucusuna hadi be derdirten bir kitap. Bir içecek eşliğinde okumanızı tavsiye ederim zira boğazınızın kuruduğu son sözler olabiliyor.
İlk Acım Değilsin
İlk Acım DeğilsinErkan Akagündüz · Dokuz Yayınları · 2015165 okunma
49 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Geçen sene çok fazla modern klasikler disizi okudum bu sene o kadar okumam farklı kitaplara yönelirim diye kapatmıştım yılı, fakat 2024 yılının perdesini yine bi modern klasik ile açtım pişmanmıyım tabii ki asla :) Jules Verne'nin daha önce bir kitabını okumamıştım buna ne yazıktır ki, hemen hemen herkesin bilip okuduğu ''Denizler Altında Yirmi Bin Fersah'ta dahil.'' Yazarın kalemini oldukça sevdim, diğer kitaplarınıda okumak için sabırsızlanıyorum. İnce bir işçilik ile ürettiği kusursuz saatlerle Cenevre şehrinin gururu olan Zacharius Usta'nın ünü o kadar yayılmıştır ki İsviçre sınırlarını aşıp Almanya ve Fransa'ya kadar yayılmıştır. Saatçilik bilimlede ayak uydurmasıyla birlikte, Zacharius Usta saat maşası'nı icat eder bu icadı ilede baş döndürü kibre sahip olur. Öyle ya, Tanrı sonsuzluğu yarattıysa, bende zamanı yarattım diye kendini Tanrıyla eş değer kılar. Günün birinde üretip sattığı saatler durmaya başlayınca müşteriler tarafından geri getirilir, bu durumda Zacharius Usta'nın çöküşünün başlamasına sebeb olur. Bilim ile manevi değerler areasındaki çatışmada kibrine yenilip ölümsüzlüğün peşinden koşan ve ruhunu kaybeden Zacharius Usta için hayat tat vermez hal alır, ve kulağımızda ''Tanrı'nın dengi olmaya kalkışan, sonsuza kadar lanetlenecektir'' sözü çınlar.
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,7bin okunma
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.