Sevde Korkmaz
@SevdeGlpk
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Yüksek Lisans
62 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
“Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum”
Sayfa 35
“Ben çiçek gibi taşımıyorum aşkı göğsümde
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın
Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum
Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum”
Sayfa 18
“Hayat nedenlerin, sonuçların, başarıların, başarısızlıkların sıralandığı pırıl pırıl aydınlık bir yörünge gibi görünür ve insan, sabırsız bakışlarını davranışlarının nedensel sıralanışına dikerek ölüme doğru çılgınca koşusunu daha da hızlandırır.”
Sayfa 151Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
“İnsan tam da gerçeğin kesinliğini sorguladığı ve herkesçe oybirliğiyle kabul edilene olan inancını kaybettiği zaman birey olur.”
Sayfa 149Kitabı okudu
Nasıl da doğru ...
“İnsan dünyaya bir defa gelir ve bir daha asla önceki bir hayatın deneyimleriyle başka bir hayata başlanamaz. Gençlik nedir bilmeden çocukluktan çıkılır, evli olmak nedir bilmeden evlenilir ve yaşlılığa girerken dahi insan nereye gideceğini bilmez. Yaşlılar, yaşlılıklarının masum çocuklarıdır. Bu anlamda, insanlığın dünyası acemiliğin gezegenidir.”
Sayfa 118Kitabı okudu
“Orta Çağ’da Avrupa birliği, din ortaklığına dayanıyordu. Modern Çağ’da din, yerini Avrupalıların kendilerini tanımladıkları (...) kültüre bıraktı. Oysa bugün kültür de yerini terk ediyor. Ama neye ve kime? Avrupa’yı birleştirecek yüce değerlerin gerçekleşeceği alan nedir? (...)
Avrupa kimliği imgesi geçmişte kalıyor. Avrupalı: Avrupa özlemi çeken.”
Sayfa 119Kitabı okudu
“ İnsan, simgeler ormanında kaybolmuş bir çocuktur.”
Sayfa 67Kitabı okudu
“İnsan kendisine sorulmadan, kendi seçmediği bir vücuda hapsedilerek doğar ve ölmek onun kaderidir. Buna karşılık dünya uzamı, ona sürekli bir kaçış imkanı sağlamaktaydı. Bizim yüzyılımızda ise dünya apansız etrafımıza kapanmıştır.”
Sayfa 35Kitabı okudu
“Görünüşe bakılırsa şimdiki an kadar açık, dokunulabilir ve elle tutulabilir bir şey yoktur. Ama gene de bizden bütünüyle kaçar. Hayatın bütün elemi buradadır.”
Sayfa 33Kitabı okudu
“Romanın ruhu karmaşıklıkların ruhudur. Her roman, okuyucusuna şöyle der: Durumlar senin düşündüğünden karışık.”
Sayfa 29Kitabı okudu
Roman tarihinde, dış dünyadan iç dünyaya yönelişin kısa hikayesi
“Don Kişot, önünde alabildiğine açılan bir dünyaya doğru yola çıkmıştı.İlk Avrupa romanları, sınırsız gibi görünen dünya seyahatleridir (...) Balzac’ta uzak ufuklar, modern binaların arkasında kapanan bir manzara gibi sosyal kurumların arkasında kaybolmuştur. Artık zaman, tarih denen trene binmiştir(...) Çok daha sonraları Emma Bovary için ufuk o kadar daralır ki bir bahçeyi çevreleyen çite benzer. Dış dünyanın kaybedilen sonsuzluğunun yerini ruhun sonsuzluğu alır.”
Sayfa 20Kitabı okudu
“İnsan, iyiyle kötünün belirgin bir şekilde ayırt edilebileceği bir dünya ister, çünkü onda doğuştan gelen, gemlenemez bir anlamadan yargılama arzusu vardır.”
Sayfa 19Kitabı okudu
“Bir zamanlar Descartes tarafından ‘doğanın efendisi ve sahibi’ mertebesine yükseltilen insan, kendisini geride bırakan, aşan, ona sahip olan güçler (teknik,politik,tarihsel güçler) için basit bir şey haline geliyor. Bu güçler için, onun somut varlığının artık hiçbir önemi ve değeri yoktur. O, silinmiştir, peşinen unutulmuştur.”
Sayfa 16Kitabı okudu