Elime geçmişken diğer kitabını da okumak istedim üst üste. Sebebi, #varolmanındayanılmazhafifliği 'nde sergilediği ince dil ve kurgu oyununu keşfetmek.Bu kitap cevabını veriyor bu soruların.
Yazılmış ilk roman kabul edilen #donkişot üzerinden #cervantes 'e övgüyle açılıyor kapılar hatta Modern Çağın kurucusunun #descartes değil onun olduğu vurgulanıyor. Daha sonra roman tanımından, biçimine , içeriğinden uygarlığa getirdikleri irdeleniyor.
Modern romanın kutsal üçlüsünün #proust #joyce #kafka olduğu söylenirken yazara göre , tarihte yeni yönelimin yolunu açan sadece Kafka'dır. Sonra #musil ve #hermannbroch 'un kattıklarından bahsediyor edebiyata. Felsefe'de #hegel #heidegger #nietszche 'ye göz kırpıyor tekrar vatandaşı Kafka'ya dönüp anlatıyor uzun uzun, tüm yapıtlarına varana dek, Broch'un eseri Uyurgezerler bazında roman sanatına bakıyor, röportaj bölümünde kendi müzik geçmişinden örneklerle romanlarını nasıl müzik notaları gibi kısa ve uzun bölümlere ayırdığını anlatıyor.
1968 Prag baharı'ndan sonra kitapları yasaklanıp baskı gören, sinema ve müzikle profesyonel derecede ilgilenen ve 1975'te eşiyle birlikte Amerika'ya iltica eden yazarın çoğu eserinde Prag arka fonunda Sovyet komünizmini ve totaliter rejimlerini yermesini görmek mümkün. Belki de bu yüzden büyük Rus romancılarından (#dostoyevski
#tolstoy gibi devlerden) çok az ama hemşehrisi #franzkafka 'dan tüm eserleri ölçeğinde bahsetmiş olması. Ve kitabın sonunda aldığı bir edebiyat ödülü için Avrupa'nın dışarıdaki kalbi olarak nitelediği Kudüs 'te yaptığı konuşmayı eklemlemiş olması da hiç şaşırtmadı doğrusu!