Nilgün Marmara’nın “Benim hiç gönlümü almadılar
Ben hep kendi kendime bir köşede affettim herkesi” cümlesini duyana kadar gerçekliğinin farkına varmamış olmam azıcık ağzıma sıçmış olabilir ama biraz şarapla toparlarım bence…
6. Sınıflarda ses ünitesindeyiz fırsattan istifade işitme testi yapalım dedik 0-110hz aralığındaki tüm sesleri işitebildikleri gayet güzel bir sonuç aldık. Görme testi de yapalım dedim aldığım cevap “Benim gözlerim çok iyidir hocam; her gün size bakıyorum!” 😂
Gelecekte ulaşmayı seçtiğimiz üst bilince ulaşmak için geçmişte yaşamamız gerekenleri yaşadığıdımızın farkına varırsak, kuantum fiziğindeki çift yarık deneyine göz kırparak geçmişte bize olumsuz hissettiren hatıralarımızı olumlu yönde değiştiriyoruz. Bu muazzam bir güç…
Siz erkekler bir tuhafsınız: İnsan sizi yüreğinin bütün açıklığıyla sevdi mi, sevgisini gösterdi mi, hemen soğuyuverirsiniz; hem de nasıl! Ölsek kılınız kıpırdamaz.
Güzel ülkemin yolları üzerinde yaşayan insanlarından izler taşıyor; herkes sahip olmadığı kalitenin reklamını o kadar iyi yapıyor ki beş şeritli yollar zamanla patates tarlasına dönüşüyor insanlar da öyle…
İş ahlakı desen o da aynı; bulunduğumuz konum önemli olsun, yüksek maaş alalım, ultra özel haklara sahip olalım ama mümkünse neredeyse hiç çalışmayalım. Yani yollarımız beş şerit olsun, kalitesi bozuk olsa da olur
"Belki de olup bitenlerle ilgili rolüm konusunda kendime karşı dürüst davranmadığımı hissediyorumdur."
"Tanrım, bunun ne kadar saçma bir fikir olduğunun farkında mısın? Mükemmellik hedef değil yöndür. Mükemmeliyetçilikse bir zaaftır, erdem değil. Sen elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir insansın. Bu arada senin elinden gelenin en iyisi dediğim sey çoğu insan için hayal bile edilemeyecek kadar üst bir seviye. Ama sen hâlâ yeterince iyi olmadığını düşünüp duruyorsun.”