Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

shr

Dünya Görüşüne Metodolojik Bir Yaklaşım
Epikouros Dünya'nın ve insanların, dünyada kapladığı yerin felsefi yorumunu sunar; ona göre bu yer eksiksiz olmalı ve istikrarlı, mutlu bir hayata erişmeyi amaçlamalıdır. Epikouros'un metodolojik yaklaşımı temelde tecrübidir; Kuşkucuların duyumlarımızın gerçeklik konusunda faydalı bilgiler sunma yetisine dair şüphelerini reddeder ve tüm duyumların Dünya'nın gerçekte nasıl olduğunun en doğru tasviri olduğu konusunda ısrar eder.
Reklam
EPİKOUROSÇULUK, James Warren: Kaynaklar ve Belgeler:
Epikouros'un hayatına ve kişiliğine dair birçok ayrıntıyı, müritleri tarafından muhafaza edilmiş mektupları ve felsefi eserleri sayesinde biliyoruz. Bu eserler, Diogenes Laertios'a ait Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri gibi eserlere dahil olmaları veya MS 79'da Vezüv yanardağının patlamasıyla Herculaneum'da bulunan ve sayısız eser arasında Epikouros'un metinlerini de içeren zengin bir kütüphanenin lavların altında muhafaza edilmiş olması gibi tesadüfi nedenlerle günümüze ulaşabilmiştir. Lucretius'un muhtemelen MÖ I. yüzyılda yazdığı De rerum natura (Nesnelerin Doğası Üzerine) adlı, heksametron (altılı ölçü) veznindeki Latince şiir de Epikouros'un eserlerini Roma halkına tanıtmayı amaçlar: Lucretius'un Latin edebiyatı üzerinde kayda değer bir etkisi olduğu gibi (Vergilius'u düşünmek yeterli olacaktır) bu şiir de Epikouros'un doğa felsefesini ve Hellenistik çağda Roma'da nasıl karşılandığını anlamamız açısından önemli bir rol oynamıştır.
Ateş Kutsaması
Ateş düşüncelerimizde olsun, Onları doğru, iyi ve adaletli kılsın. Ateş, bizi, bundan daha azını kabul etmekten korusun. Ateş gözlerimizde olsun. Ateş, yaşamdaki güzellikleri paylaşmamız için gözlerimizi açsın. Ateşten, bizleri, haketmediğimiz şeyleri almaktan korumasını diliyoruz. Ateş dudaklarımızda olsun ki Gerçekleri kibarlıkla söyleyebilelim, Başkalarına hizmet edip onları yüreklendirebilelim. Ateş kulaklarımızda olsun ki Derin dinlemeyle, Suyun akışını, Ve tüm yaratılışı Ve rüya görmeyi duyabilelim Dedikodudan ve Ailemize zarar verebilecek Ve onu bölecek olan şeylerden korunalım. Ateş, kollarımızda ve ellerimizde olsun ki Hizmet edebilelim ve sevgiyle dolabilelim. Ateş tüm varlığımızda, Bacaklarımızda ve ayaklarımızda olsun ki, Yeryüzünde saygı ve dikkatle İyiliğin ve doğruluğun yolunda yürüyebilelim Ve doğru olandan uzaklaşmaktan korunalım. * Minendie arkadaşlarının ışıldayan yüzlerine bakarken, ''Bu çok güzel,'' dedi. ''Halkımızın, misyonerler cehennemin ne kadar kötü bir yer olduğunu söylediklerinde ve orayı sonsuz bir ateş çukuru olarak tanımladıklarında, o kadar hayret etmelerine şaşmamalı. Aynı şeyin, iki ayrı grup tarafından iki karşıt uç olarak görülmesi çok ilginç. (Sayfa: 341-342
Sayfa 342Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
''Zamandan üç biçimde söz edilebilir. Geçmiş, dün ve geride bırakılan zaman. Düz bir çizgi gibi olan gelecek, yarın ve önümüzde uzanan zaman vardır. Sonra zaman çemberi gelir. Bizler Sonsuzluktan gelir ve ona döneriz. Bana gelince, benim zamanla olan ilişkim bir nokta tarafından betimlenir. Geçmişi değiştiremezsin. Geleceği garanti altına alamazsın. Onun için bizim sanatımız noktalarla doludur; bunların her biri zamana karşılık düşer. Önemli olan tek zaman şimdidir, her bir an, her bir noktadır. Eğer her günü elimizden gelen en iyi biçimde yaşar, her şeyi en yüksek bütünlük düzeyimizde yaparsak, bu yolculukta birer insan olarak başarılı oluruz.'' (Sayfa: 325-326)
Sayfa 326Kitabı okudu
''Yanılsama, onu görenin gözlerindedir. Korunma, kendinin korunmaya gereksiniminin olduğuna asla inanmamaktan gelir.''
Sayfa 322Kitabı okudu
Reklam
''Eğer kendi duygularına saygı duymazsan, bir başkasınınkilere saygı duyman olanaksızlaşır.''
Sayfa 318Kitabı okudu
Sonradan yazmaya karar verince geriye dönüş oldu.. :)))
''İnsan yaşamı bir spiraldir, bizler Sonsuzluktan geliriz ve daha yüksek bir düzeyde oraya geri dönmeyi umarız. Zaman bir dairedir ve bizim ilişkilerimiz de birer dairedir. Bizler Aborijin çocukları olarak, yaşamın ilk yıllarında her bir daireyi, her bir ilişkiyi kapatmanın önemini öğrendik. Eğer bir anlaşmazlık varsa biz bu çözümlenene kadar uyanık kalırız. Biz, yarın ya da ileriki bir tarihte çözüm bulmayı umarak gidip uyumayız. Bu, daireyi, uçları kırılabilir bir halde açık bırakmak olur.''
Sayfa 180Kitabı okudu
Yapayizm cancağızım..
''Hafif bir yağmur yağmaya devam ederken, Googana düz çıkıntının önünde ayağa kalktı, yüzünü göklere doğru kaldırdı ve ağzına giren yağmur suyunu yuttu. Ateşin yanına döndüğünde Beatrice'e, ''Bana yağmurun tadına bakmayan insanlardan söz et. Onların tüm yaşamları boyunca böyle şanlı bir biçimde ayakta durmadıkları doğru mu.? Onların, bulutlar açıldığında koşuşturduklarını ve kafalarının üstünde bir sopanın ucundaki bezi tuttuklarını duydum. Bunu neden yapıyorlar.?'' diye sordu.'' (Sayfa: 287-288)
Sayfa 288Kitabı okudu
''Doğmadan önce yaşamayı kabul ettiğimiz şey herkesi sevmekti. Bunu yapmak kolaydır. Tüm insanlardaki sonsuzluğu sev ve enerjini, bilinci seninkine benzeyenlere ver. Bir başkasını etkilemenin tek yolu, ona örnek olmaktır. Kimse hazır olmadıkça değişmeyecektir. Ve unutma ki bu normaldir.''
Sayfa 282Kitabı okudu
''Hiçbir hayvan korku içinde yaşamaz. İnsanların aslında korku duyacakları hiçbir şey yoktu. Onlar kendilerinin Sonsuzluk olduklarını biliyorlardı. Onlar herhangi bir acı ya da rahatsızlığın, geçici olduğunu biliyorlardı. Şimdiyse korku, gezegenimizi çevreleyen temel bir enerji gücü haline geldi. Korkunun içimizde yol açtığı zarar işte böyledir.''
Sayfa 277Kitabı okudu
Reklam
''..sana bizim, her annenin oğluna ''hoşça kal'' demeye zorunlu olduğu bir törenimiz olduğunu söyleyebilirim. Bu çok duygusal bir törendir çünkü, bir oğlan, annesine sarılarak ona ''hoşça kal'' der ve birkaç gün sonra onun bedeninde bir erkek geri döner. Bu, çocukça şeylerin sonudur, oğlan ölmüştür. Bir yaşamın içinde birçok yaşam vardır. Çocukluk bunlardan yalnızca ilkidir.''
Sayfa 272Kitabı okudu
''Bir armağan senin, birisinin istediği bir şeyi vermendir, onların sahip olması gerektiğini düşündüğün ya da senin kendini vermek zorunda hissettiğin bir şeyi vermek değil. Yalnızca, bir insan onu istediğinde ve sen onu verebilecek durumda olduğunda bu bir armağan olur.''
Sayfa 265Kitabı okudu
''Avrupalıların gelmesinden ve kabileleri kendi ülkelerini terk etmeye zorlamalarından beri, modern yerlerde doğan yeni Aborijin nesilleri, sorumluluk ve onuru artık kültürlerinin bir parçası olarak saymamaya başladılar. Sorumlu olmalarını gerektiren hiçbir şey yoktu. Beyaz adam onlara, temsil ettikleri her şeyin yanlış, aptalca ve kötü olduğunu öğretti. Birinin kalbi ve zihni böyle ayaklar altına alındığında, onun onurlu olması kesinlikle söz konusu olamazdı.''
Sayfa 263Kitabı okudu
''Bir şeyi yazıya döktüğünde, onu anımsamana gerek kalmadığına inanma eğilimi gösterirsin, çünkü ona daha sonra bakabilirsin. Yazık ki, bu, zihni tembelleştirir. Senin gücün, bir kâğıt parçasına devredilmiştir. (..) Halkımızdan yüz yaşında olanlar elli yaşında sahip olduklarının iki katı bilgiye sahiplerdir. Biz bilgiyi yazılı olarak aktarma yoluna nadiren başvurduk. Bizim için bu ne gerekliydi ne de uygundu. (..) Biz binlerce yıldır mesaj sopalarımızın üzerine simgelerle yazılan yazıyı kullandık ve gelecekteki yolculara notlar ilettik. Bizim mağaralarda ve koyaklarda kaydedilmiş bir tarihimiz var, ama bizim halkımız her zaman yaşamlarını maddi şeylere değil ruha dayalı olarak yaşadı. Biz doğayı ya da unsurları kontrol etmeyi ya da kendimizi üstün insanlar haline getirmeyi asla düşünmedik. Dünya evrimini henüz tamamlamadı. İnsanın buradaki en iyi yaratık olduğuna karar vermesi akla uygun bir şey değil. Bitkiler hala uyum sağlıyorlar, hayvanlar hala gelişiyorlar ve insanların ruhsal farkındalıklarının eşyalara verdikleri önemi yakalaması için katetmeleri gereken uzun bir yol var. Biz bunun yerine, kendi yolumuzu geliştirdik, çünkü bizim isteğimiz uzun ömürlü olmak ve tüm yaşamın uyumlu olması.'' (Sayfa: 218-219)
Sayfa 219Kitabı okudu
''Bizim çocuklarımıza, bir öğrenciye, bir bilgi verildiğinde, bu, bir tek öğretmen tarafından yapılmaz. Bu, bir grup öğretmenin olduğu bir toplulukta yapılır. Böylece hiçbir şey unutulmaz, hiçbir şey eklenmez ve hiçbir kimsenin yorumu bir gerçek olarak öğretilmez.''
Sayfa 218Kitabı okudu
7,9bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.