Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sibel

Sibel
@Sibeemol
Öğretmen
Ege Üniversitesi
Izmir
26 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Herhâlde mutluluk dedikleri bu olsa gerek: Biraz güvenlik, biraz can sıkıntısı.
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
Hayatta en önemli şey nedir? Açlığın sınırında bir insana bunu sorarsak, yiyecek der. Soğuktan donan birine sorsak, sıcaklık der. Kendini yalnız hisseden birine sorsak, başka insanlarla beraber olmak, diye cevap verir. Ancak bu tür ihtiyaçlar karşılandığında tüm insanların hâlâ ihtiyaç duyduğu başka şeyler var mıdır? Filozoflara göre, evet, vardır. Filozoflar, insanların yalnızca yemek yiyerek yaşayamayacağını söylerler.Elbette tüm insanlar yemek yemek zorundadır. Herkesin sevgi ve ilgiye ihtiyacı vardır. İnsanlar, kim olduklarını ve neden yaşadıklarını bilmek isterler.
"İstanbul’da yaşayan sivil ve asker tüm aydınlar, Mustafa Kemal Paşa’nın yabancı basına verdiği demeci konuşuyor sevgili Marcel. Ülkemde uygulanacak siyasal sistem için ‘Cumhuriyet’ demiş Paşa verdiği bir beyanatta."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nüveyre; kırk gün sırtında taşıdığı adamı soluklanmak için yere bıraktığında bin türlü suçlamayla karşılaşan adamın hikayesini duymamıştı henüz. Insanlardan gerçek anlamda bağlılık beklemenin bir fantezi olduğunu, çoğu kez bağlılığın iyilikle değil güçle sağlanabildiğini, insanları mutlu etmenin sanıldığı kadar kolay olmadığını bilmiyordu.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Adalet uygulanmıyorsa, namussuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanlar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor? "Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim...”
Yaşadığı dünyayı iyi tanımıştı. Mesafeli ve maddiyatçı bir bakış açısı vardı. Ona göre dünya vahşi ve acımasız bir yerdi; sıcaklığın, şefkatin, sevginin, ruhun tatlı pırıltısından uzaktı.
"Eğer isterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin; fakat zihnimin özgürlüğüne kapatabileceğiniz ne bir kapı ne de bir kilit bulabilirsiniz.”
Zavallı genç, yüzünü elleriyle kapatır, bütün yaşamı boyunca da insanların ne denli insanlıktan uzak olduğunu, ince, öğrenim ve eğitim görmüş kibar denilen kimselerde; inanır mısınız, atadan namuslu taninanlarda bile , canavarca bir kabalık bulunduğunu görür ve tüyleri diken diken olurdu.
Kafatasına hapsolmuş bir beyin nasıl düşünebilir? Halbuki beyin dediğimiz şey elle tutulmaz gözle görülmez bir esintidir. Hazar Denizi taraflarından gelen bu ilahi esinti, düşüncelerimizi doğurur.
Reklam
"Hiçbirimizin gerçekten iyi ve güzel olan herhangi bir şeyi bildiğini düşünmüyorum ama ben bu adamdan daha bilgiliyim. Çünkü o hiçbir şey bilmiyor ama bildiğini sanıyor. Oysa ben ne bir şey biliyorum ne de bildiğimi sanıyorum. Bu durumda ondan daha üstün sayılırım."
" İyice bilin ki, bir değil bin kez ölmem gerekse de, doğru bildiğimi yapmaktan vazgeçmeyeceğim. "
Korku cezadan çok daha fazla ürkütücüdür, çünkü ceza kestirilebilir bir şeydir, ancak korku belirsizdir ve o gerginlik sonsuz bir dehşet duygusu yaratır.
Bilgeydi, yakışıklıydı ama dönmeyecek bir daha; Dağa gitti, gelmemek üzere; Kader döşeğine yattı, kalkmamak üzere, Renkli sedirden inmeyecek bir daha.
"Sanki herkes gerçekte olduğundan daha sert, sanki hepimiz duygularımızı açık ederek kendimizi savunmasız bırakmaktan, incinmekten korkuyoruz."
Çünkü dünya tarihi zorla tarihe geçmek isteyenlere izin vermez, kahramanlarını kendisi çıkarır, ne kadar çabalarsa çabalasınlar bu seviyede olmayanları acımasızca yok eder; talihin arabasını bir kez kaçıranlar bir daha asla o arabaya binemezler.