Etrafımızdaki her şeyi nasıl da açık ve özgür ve kolay ve basit hake getirdik! Yüzeysel olan her şeyin duyularımıza, serseri şeytanlıklar ve hatalı çıkarımlar için duyulan tanrısal arzunun düşüncelerimize girmesi için geçiş iznini nasıl da verebildik! Neredeyse aklın alamayacağı bir özgürlükten, düşüncesizlikten, basiretsizlikten ve yüreklilik ve neşeden tat alabilmek için, bilgisizliğimizi muhafaza etmeyi nasıl da başarıyoruz!