Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yol Ayrımı

Resülullah dünyasını değiştirmezden evvel, “Her kim Âdem’in ilmini, Nuh’un azmini, İbrahim’in hilmini, Musa’nın celalini, Yusuf’un cemalini ve İsa’nın takvasını görmek diler ise Ali’ye baksın!” demişti.
Reklam
Sahabeler birinin münafık olup olmadığına o kişinin İmam Ali’ye olan muhabbetiyle karar verirlerdi. Zira Resülullah’tan onu kâfirlerin ve münafıkların sevmeyeceğini duymuşlardı. İmam Ali’yi Kuran’a benzeten Allah’ın Elçisi, “Her kim Kitabın üçte birini okumak dilerse İhlâs Suresi’ni okusun.” Buyurup eklemişti: “Ey Ali! Seni kalben seven, imanının üçte birini kazanır. Kalben ve diliyle seven, üçte ikisini kazanır. Kalben, diliyle ve eliyle seven, imanının tamamını kazanmış olur. Beni hak peygamber olarak gönderen Allah’a kasem olsun ki, yer ehli de seni gök ehli kadar sevseydi, Allah ahiret günü bu insanlardan hiçbirine azap etmezdi.” Hüseyin ve ailesinin andığı İmam Ali, âlemdeki her şeyin Kuran’da yazdığını söyleyendi. “Kitaptaki tüm sırlar Fâtiha’da, Fâtiha’dakiler Besmele’de, Besmele’dekiler Be’de, Be’deki sırlarsa onun noktasında toplanmıştır. İşitip belleyin! İşte ben, Be’nin altındaki o noktayım.” demişti. Bir harf öğretene kırk yıl köle olacağını vaat etmesi de bu yüzdendi.
Onunla mimlenen biricik ilim noktasını çoğaltanlarsa Ali’siz cahillerdi. Resülullah, “Ene Medinetü’l- İlmi, Ali’yyun-Bâb’u-ha…” diyerek kendisinin ilmin şehri olduğunu belirtmiş, İmam Ali’yi ise bu şehrin kapısı ilan etmişti. Üstelik Kuran, “Evlere kapılarından girin!” diyerek İlahi İlme talip olanlara yolu da gösteriyordu. Gönül Evlerine –kendi Kâbelerine- girmek isteyen müminler önünde sonunda o kapıdan geçmek zorundaydılar. Ali tam da bu yüzden Velayetin Şahı idi. İmamet bu yüzden Nebilerin Varisiydi. Fetih Günü en yüce putu kıran Feta’nın Ali olması bundan sebepti. Mübahele Günü Resül adına Enfüs olmak bunu gerektiriyordu. Habibullah bir gün ona (İmam Ali’ye) insanların en şakisini sormuştu. İmam Ali, “Allah ve Elçisi bilir!” demekle yetindiğinde, Resülullah onun alnını tutmuştu ve “Şuraya vurup” sonra sakalını işaret ederek, “Şurayı kana bulayandır!” diye eklemişti. İmam o gün öğrenmişti mukadderatı. İnsanların en nasipsizi tarafından şehit edilecekti. İbn-i Mülcem adındaki o bahtsız kişi Hicret’in kırkıncı yılında Küfe’de sabah namazı için mescide gelen İmam’a zehirli kılıcıyla saldırmış, tam da Resül’ün ifade ettiği gibi başını yarıp sakallarını kanlar içinde bırakmıştı. Üç günlük sekerat sonrasında, İmam Ali Sevgililer Sevgilisine kavuşmuştu. Tıpkı Resülullah’ın vaktince – altmış üç yıl- yaşamış, böylesi bir Ramazan gününde oğullarının kucağında ruhunu Sahibine teslim ederken O’na dünya diliyle son bir kez bu sözlerle şükretmişti: “Kâbe’nin Rabbine hamd olsun!”
Geri165
978 öğeden 976 ile 978 arasındakiler gösteriliyor.