Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Simone

Simone
@Simones
“Haydi kalk gidelim bu şehirden, gün doğarken ya da güneş batarken”
"Tekrar ve tekrar Sonsuz dalgalar gibi, Yüreğim uzaklara sürüklenir Onu çalan kişinin Hatıralarıyla."
Sayfa 90 - Koton kitap
Reklam
Tanımak istediğin benlik nedir, diye sordu. Ve onu tanımak isteyen sen kim?
Sayfa 83 - Koton kitap
Sahiden de sevginin iyileştirici bir gücü vardı. Elbette yalansız olanın, çıkarsız olanın, hakiki sevginin. Eğer sizi samimiyetle seven bir kadın varsa, mutlu olmanız için yeterince sebebiniz var demekti.
Sayfa 201 - Yky

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Korku tarafından ele geçirilen akıl böyle saçmalardı işte.
Sayfa 195 - Yky
Çocuğunun hayatı söz konusu olduğu zaman insan her şeyi yapar Başkomserim.
Sayfa 182 - Yky
Reklam
"Dünyada en çok sevdiğiniz kişi tarafından aldatılmaktan daha korkunç bir şey yoktur."
Sayfa 162 - Yky
Bir kadını yitirmek, böyle bir şey işte. Ve bir zaman geliyor, bir kadını yitirmek, tüm kadınları yitirmek anlamına geliyor. Bizler böyle kadınsız erkeklere dönüşüyoruz.
Hangi durum olursa olsun, sen bir şekilde kadınsız erkeklerden biri olursun. Göz açıp kapayıncaya dek. Bir kez kadınsız erkeklerden biri olunca, o yalnızlığın rengi tüm tenine derinden işler. Açık renk kilimin üzerine dökülen kırmızı şarap lekesi gibi. Sen ne kadar donanımlı, ev işleri bilgisine sahip olursan ol, o lekeyi çıkarmak çok zahmetli bir iştir. Kilimin rengi zamanla biraz atsa da leke, muhtemelen sen son nefesini verinceye değin orada olduğu gibi duracaktır. O bir leke olarak özellik kazanacak, bazen bir leke olarak toplumsal ifade hakkına bile sahip olacaktır. Sen tenine işleyen rengin hafiften solmasıyla birlikte onun belirsiz sınırlarıyla yaşamaya devam edersin.
Kadınsız erkeklerden biri olmak çok kolaydır; önce bir kadına tüm kalbinizle âşık olun, sonra o bir yerlere gitsin, hepsi bu.
Sayfa 207
Genç kadına en yaygın anti-depresanlardan biri yazılmıştı: eczaneden ilacını aldıktan sonra evine döndü ve küçük paketi açtı. Vitamin haplarına benzeyen sıkıca paketlenmiş kapsüllerle dolu sarımsı bir şişe hayal etmişti. Bunun yerine her hapın yanındakinden orantısız bir genişlikte boş folyoyla ayrıldığı yassı metalik bir ambalaj buldu. "Hapların hepsi tam bir yalnızlık içinde" dedi, "sanki metalik bölmelerden birbirlerine bakıyorlarmış gibi. Hepsi kendi bireysel hapishanelerinde. Neden hepsi tek bir kutuda beraberce rahat ve özgür değil?" Hapların paketlenme şekli onu rahatsız etmişti. "İtaatkâr askerler gibi dizilmişler - neden en azından içlerinden biri sırayı bozmuyor?" Düşündüğü ikinci şey, hapların hepsini birden yutmak olmuştu. Ona nedenini sorduğumda şöyle dedi: "Böylece bu kadar yalnız ve klostrofobik hissetmezler."
Sayfa 7 - Encore Yayınları
Reklam
İki yalandan bir hakikat doğar: Aşk!
Sayfa 151
Her geçen gün kendimde ölüyorum. Ölmek bir ihtiyaç, yaşamaktan öte. İnsan neye muhtaçsa onu iyi öğreniyor.
Sayfa 24
Kitaplarını okuduğunuz ama şahsen karşılaşmadığınız bir yazarın neye benzediği hakkında çoğu zaman gülünç fikirlere sahip olursunuz.
Sayfa 93 - Heretik
Çoğu zaman başımızı belâya sokan şey duygularımızdır, Watson.
Sayfa 74 - Heretik
...Toprak insana verir rengini ve kefenler provasız dikilir.
Sayfa 23
Kaç sonbahar atlattım, kalbim buz gibi. Bir avuç içi yeterdi oysa, yüreği ısıtmaya. Ama bir elveda'nın başlattığı yağmurlar kaç sene sonra diniyor, bilir misin? Hiç.
Sayfa 37
Reklam
“Bakın" dedi Cedric neredeyse azarlayan bir tonda. "Dünyanın tüm erkeklerinin sizinle evlenmek istediklerini düşünmemelisiniz. Güzel bir kadınsınız, ama o kadar da değil. Bu tür davranış modellerine verilen bir ad vardı... neyse zamanla bu sizde bir saplantı halini alır ve durum giderek kötüleşir. Gerçekten siz yaşamda evlenmeyi düşünebileceğim son kızsınız, Lucy. Son kız!”
Acı çekmek seni daha olgun, daha güçlü, daha iyi biri yapmayacak. Yeniden başla. Seni sevmeyen, değer vermeyen biri için üzülüp durmak seni daha onurlu biri yapmayacak. Bırak artık beklemeyi, yeniden başla.
Sayfa 24
Nedir bir insanın görevi? Karşılıksız sevmesi midir gürültüyü? Yine de. Hep. Durmadan.
Sayfa 18
Korkular sorunlarla beraber çoğalıyor, gizlenemeyen sorunlarla. Zaman geri dönmüyor. Siyah giyersen kimse bir şey görmez sanıyorsun. Beyninin sokaklarında dolaşıyorsun önce, yalnız olduğunu umarak. Öyle çoklar ki gözlerinin içinden ruhunu delip geçiyorlar sonra. Gizlenemiyorsun, savunmasızsın. Kimin buna ne hakkı var? Attığın her adımın seni nereye götüreceğini bilmeden tüm zerrelerin etrafa dağılıyor. Tekrar! Tekrar! Tekrar!
Sayfa 4
"Aynı kâğıda iki cümle yazılmaz," dedi. Hemen başka bir kağıt alıp yeni bir cümle yazdı. Sonra başka bir kağıt ve yeni bir cümle, başka bir kağıt ve yeni cümle... Onlarca kağıdı bu şekilde harcadı, harcarken ağladı, ağlarken yazdı, yazarken rahatladı.
Sayfa 41
"Bir gün yazarsan şayet, birkaç satır da olsa beni anlatır mısın?" dedi. Başımı kaldırıp yüzüme o en nefret ettiği alaycı gülümsememi takınarak; "Tek bir kelimeyle ifade edebileceğim basitlikte bir adamsın sen, cümleleri uzatıp satırlara yerleştirmem konunun bütününü bozar, yazabilmem için daha kaliteli konular üretmem gerekir," dedim.
Sayfa 19
Reklam
Fazla değil işte, karanlıktan kaçıp güneşe çıkmak istediğim kadar özledim.
Sayfa 135