Okuduğum en akıcı akademik kitaplardan biriydi. Beynin yapısını anlatmıyor size, içinde olanlar, nöronların etkinlikleri, akılda kalıcı ve heyecanlandıran deneylerle anlatımı canlı tutuyor ve insanı kendine çekiyor. Başlarken bu kadar seveceğimi düşünmemiştim. Aynı isimli belgeseli de var, onu da size tavsiye ederim.
"Zira ıstırap çeken ve gözyaşı döken bir insan, en büyük teselliyi, 'adına bencillik deyin ama hakikat budur' başkalarının ıstırabını, başkalarının döktüğü gözyaşlarını seyretmekte bulur."
Kitabın kurgusu, anlatımı ve kolay okunabilmesi açıdan gerçekten çok güzeldi. Karakterler de gerçekten çok güzeldi. Özellikle baş kız karakterin güçlü olması beni çok mutlu etti.
Konusuna gelirsek, İngiltere'nin soylu ailelerinden birinin torunu olan Imogen on yaşındayken babası,annesi, amcası ve yengesi yaşadıkları şato gibi bir yerin bahçesindeki labirent kısmında çıkan bir yangında ölüyorlar. Bu olaydan sonra Imogen New York'ta ki yasal ailesinin yanında yaşamaya başlıyor. 17 yaşına geldiğinde İngiltere'den gelen bir mektupla soyun tek varisi olduğunu öğreniyor. Ve böylece İngiltere'ye dönüyor ve hikayemiz başlıyor. Ayrıca İngiltere'de çocukluk aşkı olan yakışıklı Sebastian var. Kitabın içinde fantastik unsurlar, aşk ve gerilim de var. Sonunu ben tahmin etmiştim kitabın ortalarında ama tahmin etmesseniz şok olabilirsiniz.
Ben kitabı beğendim ve bu aralar her yerde indirimde olan bir kitap bence bir şans verin.Bu arada kitapta yanlış basım mı yoksa tatlı mu gözükmesi amaçlanmış ''kuzen'' değil ''kuzin'' ifadesi kullanılıyor. Bir yerden sonra sinirime dokunmuştu.
LabirentAlexandra Monir · Altın Kitaplar · 2015118 okunma
Kuzin tdk da kız yeğen, kuzen de erkek yeğen olarak geçiyor, altın yayınları buna istinaden öyle yazmış olabilirler :) ayrıca da lord değil lort yazar her zaman dikkat ettiyseniz :)