Avrupa entelektüel kamusal alanı homojen değildir; bir yerde boşluklu ve daralmış iken diğer tarafta çok daha geniş biçimde şekillenmiştir ve her durumda da farklılaşmalar içerir.
Kişinin bildiği şeyi araması mümkün değildir, bilmediği şeyi araması da aynı ölçüde mümkün değildir; bildiği şeyi arayamaz, çünkü zaten bilmektedir, bilmediği şeyi de arayamaz, çünkü neyi araması gerektiğini dahi bilmez.