Sümeyye
@Smeyye11
Doğuluyum ben, batının tam kalbinde ikamet eden bir doğulu. Giritteyim, kalbim Afganistanda…Ülkemde iken ruhum Pakistanda ve İran’da
orda
84 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
İbni Mes'ud radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallâllahû aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah Teâlâ'nın benden önceki her bir ümmete gönderdiği peygamberin, kendi ümmeti içinde sünnetine sarılan ve emrine uyan ihlâslı ve seçkin yakın çevresi ve ashâbı vardı. Bu samimi çevre ve ashâbından sonra, yapmadıklarını söyleyen ve emrolunmadıklarını yapan kimseler onların yerini aldı. Böyle kimselerle eliyle cihat eden mü'mindir, diliyle rahat eden mü' mindir; kalbiyle cihad eden mü'mindir. Bu kadarlığı da bulunmayanda hardal tanesi ağırlığında bile iman yoktur. "
Müslim, İmân 80
Ebû Saîd el-Hudrî radıyallâhu anh, Resûlullah sallâllahû aleyhi ve sellem'i şöyle buyururken işittim dedi:
"Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye gücü yetmezse,
kalbiyle düzeltmeye çalışsın ki, bu imanının en zayıf derecesidir."
Müslim, İman 78. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, İman 17
Ebû Rukayye Temim İbni Evs ed-Dâri radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem:
"Din ve dürüstlüktü." buyurdu.Biz kendisine:
- Kimin için nasihat tir? dedik.
Peygamber Efendimiz :
"Allah,Kiitabı, Resulü, mü'minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattir" buyurdu.
Müslim, İmân 95. Ayrıca bk. Buhârî, İmân 42; Ebû Dâvûd, Edeb 59 ;Tirmizî, Birr 17; Nesâî, Be' yat 31
Okur Takip Önerileri
Ebû Hureyre radıyallâhu anh'ten rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallâllahû aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İnsanları doğru yola çağıran kimseye, kendisine uyanların sevabı kadar sevap verilir. Bu,ona uyanların sevaplarından da hiçbir şey eksilmez. Başkalarını sapıklığa çağıran kimseye de, kendisine uyanların günahı gibi günah verilir. Ona uyanların günahlarından da hiçbir şey eksilmez."
Müslim, İlim 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 6; Tirmizî, İlim 15; İbni Mâce Mukaddime 14
"Bir iyiliğe öncülük eden kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır."
Müslim, İmâre 133. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd Edeb 115 ;Tirmizî, İlim 14
"Aranızdan iyiliğe, hayra çağıran bir topluluk bulunsun."
Âl-i İmrân Suresi(3) ,104
"Kıyamet gününde insanlar arasında ilk görülecek dava, kanlarla ilgili olacaktır."
Buhârî, Diyât 1
"Rabbimiz, onlara senin ayetlerini okuyan, onlara Kitap ve hikmeti öğreten, onları arıtan kendi İçlerinden bir resul gönder."
Bakara, 2 /129
İmâm-ı Âzam Ebû Hanife'nin sözlü bu bağlamda çok daha iyi anlaşılmaktadır:
"Sünnet olmasaydı, hiçbirimiz Kur'an'ı anlayamazdık."
Câbir radıyallâhu anh şöyle dedi:
Rasûlullah sallâllahû aleyhi ve sellem hutbe irad ettiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselir,
"Düşman sabah ve akşam üzerinize hücum edecek, kendinizi koruyunuz" diye ordusunu uyaran kumandan gibi öfkesi artar ve şehâdet parmağı ile orta parmağını bir araya getirerek:
"Benimle kıyametin arası şu iki parmağın arası kadar yaklaştığı zaman da ben peygamber olarak gönderildim" derdi. Sonra da sözlerine şöyle devam ederdi :
"Bundan sonra söyleyeceğim şudur ki: Sözün en hayırlısı Allah'ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed sallâllahû aleyhi ve sellem'in yoludur. İşilerin en kötüsü sonradan ortaya çıkartılmış olan bid'atlerdir. Her bid'at, sapıklıktır." Sonra da şöyle buyurdu:
"Ben her mümine kendi nefsinden daha ileriyim, daha üstünüm. Bir kimse ölürken mal bırakırsa o mal kendi yakınlarına aittir. Fakat borç veya yetimler bırakırsa, o borç bana aittir ;yetimlere bakmak da benim görevidir."
Müslim, Cum'a 43. Ayrıca bk İbni Mâce, Mukaddime 7
Âişe radıyallâhu anhâ'dan rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallâllahû aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Kim bizim bu dinimizde ondan olmayan bir şey ortaya çıkarırsa, o şey kabul edilemez."
Müslim , Akdiye 17-18
"Gerçeğin ötesinde sapıklıktan başka ne var ki?" Yunus Suresi (10), 32
İnsan yaşatırsak Mescid-i Aksa yaşayacaktır.
Kudüs'ü gezen değil, Kudüs'ün kendisi fatihtir çünkü.
Çünkü Ad ya da Semud kavimlerinde veya Mekke'de işitilen Peygamber dili, kendisine en zor muhataplar seçmişti.