Evett sıkılmadan okuduğum bir kitabın incelemesini içimi dökerek yazmak istiyorum müsaadenizle:) Şu zamana kadar okuduğum en iyi ütopik içerikli kitaplardan birisi diyebilirim öncelikle. O kadar fazla ilgimi çeken kısım olduki bilim kurgu filmi izler gibi hayal edebildim. Genelde kitapların başlarında sıkılır, ortalarında yükselir, sonlarında nötr kalırım:) Bu kitabın başlarında neler oluyor burada diye hızlı bir giriş yapıp bu heycanı uzun bir süre korudu bende, sonlara doğru biraz sıkıcı gelip hatta bazı saçma bulduğum diyaloglar olmadı değil. Ama genel olarak bakınca güzel bir distopya kitabıydı. Anlattığı distopya düzeni, yapılan deneyler, şartlandırmalar, alfalar, betalar, belkide 300.400yıl daha dünya ayakta kalırsa olabilicek muhtemel bilim-tıp dünyasını, kendi hayal dünyasıyla birleştirerek güzel bir şekilde dile getirmiş yazar. Ama bazı kısımlardan bahsetmek istiyorum.
*Burası bir miktar spoi içerecek.*
Yazar bazı kısımlarda distopya düzenine o kadar ironi yapmış ki. Yani inşaallah ironi yapmıştır :) Yoksa uygarlık olarak gördüğü şeylerin bazıları beni çok rahatsız etti. Mesela "Herkes, herkes içindir." sloganı beni benden aldı, çok ürpertici bir slogan, yada sonsuza dek biriyle beraber olmanın hiç uygarca olmayışını şartlandırmaları ve bu olayların hepsini sürekli olarak uygarlık adı altında dile getirmeleri gibi gibi. Uygarlık kelimesinden soğudum :)
Ama tabiki bir ütopya kitabında çok fazla absürt şeyler olmasınıda yadırgamıyor ve iyi okumalar diliyorum:)