Duygusallık bir erdem değil, bir kusurdur. Eleştirel düşüncenin önünde bir engeldir; çünkü tatsız hakikatlerden kaçınmanın bir yoludur. Düşünce berraklığının önünde çoğu kez ham hayalciliği içeren yaygın bir psikolojik engeldir; çünkü duygusal kişi olgularla karşılaşmak istemez ve kendi imgeleminin yumuşacık dünyasında olmaktan çok daha mutludur. Duygusallık bazen gerçeklere körlüğü bile içerebilir.