Oturdum hayatın kıyısına, kendime bakıyorum.
Sıradan biri gibi sıradan bir günü bitirmiş olabilmeyi hayal ediyorum. Şahane bir hisdir kesin. Çırpınışlarımın rüzgarı savuruyor içimdeki külleri, çürümüş et kokusu karışıyor havaya, yine berbat ediyorum oksijeni, yine elime yüzüme bulaştırıyorum yaşamayı.
Düzgün bir cümle bulamıyorum.
Sahi; nedir düzgün cümle?
Benim yazarken mi; sizin okurken mi mutlu olmanız gerekiyor.
Ağlarken yazılan şeylerin birilerinin beğenmesi ne tuhaf bir çelişki.
Hayat, koca bir çığ gibi, soğuk ve sert. Yuvarlandıkça ağırlaşan, her şeyi altına alıp yok eden doğal afet gibi…
Afetlerin doğal olması da dünyanın yok etmeye meyilli bir yanınının olduğunun göstergesi sanki