Duygularımızın, düşüncelerimizin, hayallerimizin ve çelişkilerimizin içinde huzursuz bir debelenme idi ömür dediğimiz süreç.
Kalbimizi ellerimizle boğuyor, ruhumuzu dilimizle kandırıyorduk.
Ne büyük bir aldatmaca idi yaşamak(!)
Oysaki hiçbir kuş ölmekten korktuğu için göç etmez, onlar yalnızca yaşama kanat çırparlar. Güneş tüm ihtişamı ile ısıtırken dünyayı, yaşamayı beceremeyişimiz nedendir?
Sen şiirsin çocuk
Ben sana hayallerimi yansıttım en dev aynalarda...
Kiraz ağaçlarına salıncaklar kurdum
Bir avuç sularda
Gemiler yüzdürdüm
İklimleri feda ettim bakışlarının uğruna
Gözbebeklerinde dünyayı durdurdum
Sevgi neydi?
Seni sevdiğim gibi sevmekten daha öteye gidemeyen bir çoşkudan başka
Gel ateşe verelim ha evreni
Gel ele ele tutuşup
Bulmuştum en sonunda kırılmalarımın sebebini, kendimi anlamanın eşiğinden her durup bakmamda dedim ki:
—devam et.
Kaybetsen de ne fark eder. Neyini alabilirler en fazla, aklını mı, canını mı? Belki zamanını... Bugün iyi niyetimden kırık dökük kalanlarımın ne onlara ne bana yetmediğini gördükçe başladı bütün susmalarım. İyi niyetimi alırken hem kendilerine hem bana ne büyük kötülük ettiklerini anlayamayacak kadar haklı olduklarına inandılar. Sevmelerimden vazgeçmenin hesabına asla oturmadım kimse ile...
Haklı ya da haksız olmak değildi mesele, naif bir mutluluğu paylaşmaktı aslolan. Şu günlerde bir köşeye çekilip kendimi çoğaltıp çoğaltıp biriktirmekteyim. Verdiklerimi gönlümün sadakasına sayıp, bir daha asla vermeyeceklerimin sermayesi peşindeyim. Yüreğimin tüm sermayesini ayaklarının altına sereceğim gerçek kalplerden uzağa düşmeme umudu ile deviriyorum mevsimlerimi....
Koca gönüllüler benimle kalın lütfen
Sonay Karasu
Ne kadar güzel anlatmışsınız yaşadığınız ruh halini ve yaşanmışlıklarınızı. Muhtemelen pek çok insanın da duygularına tercüman oldunuz bu iletinizle. Orta yaşlı bir okur olarak ben bile pek çok şey buldum içinde kendimden. Anladığım kadarıyla tahsil durumunuz lise gözüküyor ama üniversite mezunları arasında bile, kendini bu kadar güzel ifade eden insana az rastladım. Belli ki okumayı yazmayı çok seven bir iklimde yetişmişsiniz veya kendinizi çok iyi yetiştirmişsiniz. Sevgili kardeşim; benim haddime değil belki, ancak kendimi söylemek durumunda hissettim. Okumayı yazmayı bırakmayın. Bilemiyorum öyle bir düşünceniz ya da girişiminiz var mı ama, gelecekte bir yazar olarak sizi görmek ve okumak çok güzel olurdu.
Düzeltme: Bu arada Sana Selamım Var isimli bir kitabı zaten yazmış olduğunuzu yeni gördüm. Canı gönülden tebrik ediyor, başarılar diliyorum.
Bin hürmetle selamlıyorum. Teşekkür ederim. Biz taşra çocukları biraz kendi şanslarını yaratmakta usta olamıyoruz sanırım. Ama yazarlarımıza, şairlerimize minnetle...Onlar iyi bir yol gösterici...
Sormayınız.
Verecek cevabımız tükenmiştir. Şimdiye kadar verdiğimiz bütün cevapları dinlenme zahmeti gösteremeyeler bugün susmamızdan şikayet etmeyeceklerdir. Çünkü hayat bütün planlarını sesimizi kesmemiz için kodlamıştır. Sorgulayan ve anlamaya çalışanlar kadar sizi yaralayan bir şey olmadığını anladığımızda sustuk. Ve haydi artık sizi değil kendimizi yaralayalım ve susalım.
Sormayınız.
Sadece cevap alıp tekrar savunma yapmak için konuşturulmaya çalıştırılmak için oynanan bir çok oyunda kaybettik. Meydanlarda çığlık atacak kadar cesuruz. İçimizden söylediklerimiz ya da dışımızdan haykırdıklarımız asla çelişmedi bugüne kadar... Artık duymanızın bir önemi olmadığı için vazgeçtik.
Ve
Rahat bir vicdan ile tatile çıktı; ruhumuz, aklımız, dilimiz...
Sağır bir ömür sizinle olsun.
Sonay KARASU
Doğrunun doğrusu yazı tebrik ederim. Bu yüzden insanlar ondan çok nefret ediyor; susmaktan çünkü başka bir dikkat dağıtıcı şey olmadan, gerçeklerle yüzleşmek zorundasınız ve susarsanız. Her zaman kaçınmak istediğiniz düşünceler sessizlikte duyulur. bu yüzden Sessizlik Tedavisi çok iyi çalışıyor ve biz iyileşiyoruz.