Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sonay Karasu

Sonay Karasu
@Son_ay
İçimde sıkışmış tüm ‘hoşça kal!’ları bir çırpıda döküyorum en sadık cümlelerime. Boynu bükük harflerime helalinden umut emziriyorum. Yirmi dokuz umut kardeşimi bembeyaz kâğıtlara mühürlüyorum. / Sonay Karasu
Sabitlenmiş gönderi
Sahi nedir düzgün düşünce?
Oturdum hayatın kıyısına, kendime bakıyorum. Sıradan biri gibi sıradan bir günü bitirmiş olabilmeyi hayal ediyorum. Şahane bir hisdir kesin. Çırpınışlarımın rüzgarı savuruyor içimdeki külleri, çürümüş et kokusu karışıyor havaya, yine berbat ediyorum oksijeni, yine elime yüzüme bulaştırıyorum yaşamayı. Düzgün bir cümle bulamıyorum. Sahi; nedir düzgün cümle? Benim yazarken mi; sizin okurken mi mutlu olmanız gerekiyor. Ağlarken yazılan şeylerin birilerinin beğenmesi ne tuhaf bir çelişki. Hayat, koca bir çığ gibi, soğuk ve sert. Yuvarlandıkça ağırlaşan, her şeyi altına alıp yok eden doğal afet gibi… Afetlerin doğal olması da dünyanın yok etmeye meyilli bir yanınının olduğunun göstergesi sanki
Reklam
Sonay Karasu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Proust Yaşamınızı Nasıl Değiştirebilir
Proust Yaşamınızı Nasıl DeğiştirebilirAlain de Botton
8.5/10 · 487 okunma
Sonay Karasu
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh
8.4/10 · 3.828 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kaç veda gecesinin delik deşik sabahlarında, nice prematüre hasretlikler doğurdum kan revan içinde. Piç bir gurbetin nüfusuna geçirdiler beni... Sonay Karasu
Bir tavsiye değil bu karalamalar
Bir tavsiye değil bu karalamalar Belki bir karıncanın gölgesini aramak toprak yığınlarında Koca kafalı bir kayanın, denizin dalgalarına düştüğü yenilgi birazda Gözlerimden sıyırıyorum yağmuru Etimi kemiğimden ayırırcasına Bilemez siniz? Dört parmağımla tutamayıp bir bardak çayımı Baş parmağıma muhtaçlığımın kederini Bu dünyada bir minderlik
Reklam
Bir kitap, insanı kendi için ağlatır mı?
Hayat artık alacakaranlık içinde bir uyuşukluktan, pırıltılar ve gölgeler arasında bir cansızlıktan, o iç güneşin bir karikatüründen ibarettir yalnızca; o iç güneş ki bizi kendi dışımızdaki maddeden üstün olduğumuza haksız yere inandırır. Hiçten fazla olduğumuzu kanıtlayan hiçbir şey yoktur. Parıldamalarımız anlıktır; düşüşler kuralımızdır. Hayat her an çürümekte olandır; tekdüze bir ışık kaybı, gecenin içinde yavan bir dağılmadır; asasız, halesiz, aylasız.
Başlangıçta, ışığa doğru ilerlediğimizi sanırız; sonra o hedefsiz yürüyüşten yorulur ve kendimizi yere bırakırız: Gitgide yumuşayan toprak artık bizi taşımaz: Açılır. Güneşli bir sona götüren bir güzergâhı boş yere izlemeye uğraşsak da, içimizde ve altımızda koyu karanlıklar genleşir. Kaymamız sırasında bizi aydınlatacak hiçbir pırıltı olmaz: Uçurum bizi çağırır ve onu dinleriz. Olmak istediğimiz her şey, bizi daha yukarıya yükseltme gücünü gösterememiş her şey, hâlâ üzerimizde durur.
Kendini İmha Etmenin Kaynakları
Omuzlarımızın ve düşüncelerimizin üzerinde ağır yüklerle bir hapishanede doğmuşuz; kesip atma imkanı bizi bir sonraki gün yeniden başlamaya teşvik etmese, tek bir günün bile sonunu getiremeyiz.
Sayfa 44 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
192 syf.
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran
7.8/10 · 10,3bin okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1029 günde okudu
Kovulmuşların Evi
Kovulmuşların EviAli Ayçil
8.5/10 · 691 okunma
Reklam
Dağılalım
Kalabalık şehirlerden geçip yalnız varıyorduk gecelere Bilmiyorduk kim gerçeği söylüyordu Dünya; herkese biraz kirinden pasından bulaştırıyordu Rüzgar, tozu yağmura teslim ederken oldukça hırçın Yağmurda haklı bir gurur Başkalaşmış kaç ruhu tekrar tekrar yoğurup duruyordu şehirler Belki Maskeli baloda olduğumuzu hiç bir zaman bilemedik Şehirleri geçtik Geceye vardık Durup dinlendik Aydınlık sabahlar için vaktimiz kalmamıştı. Dağılalım Şair artık susmuştu. S . Karasu
İlk şiirimden son şiirime kadar tüm kozlarımı oynadım. Ruhumdan geriye kalan tek sermayem gri bir boşluktu. Gövdemi parça parça ederek cüssemi küçülttüm. Sonra aklımı bir mumun üstüne örttüm. İç sesimden asla özür dilemeyeceğim. Affetmeyin beni. Ben kendimi aklayıpta gerdim çarmıha… S. Karasu
Sana sığınmışlığımın asla pişman olmamış sabahlarını kutluyorum. Ve yüzümü her kenara sıyırışımda sana aitliğim çıkıyor ortaya… Aleni, mahçup ve yaralı. Haydi affet şimdi kendini Yapabilir misin sevgili! Ayaklarım sensiz bir cehennemin yolunu tutuyor. S.Karasu
BAK YİNE YENİLDİM ANNE
Ruhumun arka sokağında dolaşan kediler kadar tattım ben yalnızlığı Çizgileri, adımlarıma hiç denk gelmeyen kaldırım taşlarını saydım onca zaman Üretken bir yalnızlık mı bu bilmiyorum? Her gün biraz daha çoğaltıyordum. Atalarımdan kalmış çok hisseli bir miras gibi… Davam uzun Davam baştan kayıp Beni bırakıp giderken başlatmış babam ilk
Senin kahrını gece çeker
Usulca kamburu çıkmış günden razılık alırsın Ve İkiyüz altı kemik ağrısı ile teslim eder seni gündüzler geceye. Sonay Karasu
380 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.