Sonuncu nefesini verdi ve yüzüme doğru baktı. Elini kaldırdı ardından bana döndü. "Bana çamurdan yaptığın pastayı ve doğum günümü kutladığın anı hatırlıyor musun Koza?" diye sordu. "Hiç unutmadım," dedim. "Neden?"
"Senden başka kimse doğum günümü kutlamadı, çamurdan pasta benim tek doğum günü hediyemdi." Kırgınlıklarımız vardı, kızgınlıklarımız vardı ama o benim kardeşimdi, dostumdu, beni büyüten kişiydi ve benim büyüttüğüm kişiydi. "Sen benim her zaman gerçek dostum olarak kaldın, en büyük düşman olduğunda bile. Bu kapının arkasında olacaklara rağmen hep de öyle kalacaksın."
Ona doğru biraz yaklaştım. Gücümü ona sarılarak aldığım zamanları hatırladım, ağladığım gecelerde ve ağladığı gecelerde omzuma yaslandığı zamanlardan. Ama sarılamadım, ona da sarılamadım, bunu yapamadım.