Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Leyla

Leyla
@Srcglu_
“Sakin bir zihne tüm evren teslim olur.”
Cenabı Hak dört ayrı insan tipi yaratmıştir. Dört ayri insan tipi, dört ayrı yoldan ulaşır Hakk'a. Birinciler gerçeği ibadette ararlar. Bu, dini kişilerin geçeceği yoldur, adi şeriat kapısıdır. İkincisi, tarikat kurallarına uyan sofuların geçeceği kapıdır, bunun adı da tarikat kapısıdır. Üçüncüsü ise Allah hakkındaki sırlara erme ayrıcalığında olan insanlardır ki, bunların kapısı da marifet kapısıdır. Dördüncü Kapı ise hakikat kapısıdır. Bu kapıdan ancak evrenin sırrına ermiş ki şiler geçebilir. Allah yalnızca bu kişilere görünür. Kamil insan bu mertebeye erişmiş kişidir. Sen de hakikat yoluyla Hakk'a ulaşmayı seçmişsin ama..."
Reklam
Bir ara, annesinin ta Yunanistan'dan getirdiği el işlemesi örtülerin üstüne sıralanmış çay, pasta takımlarının sergilendiği camdan vitrinin alt rafindaki kitaplara takılmıştı yaşlı konuğun bakışları. "Senin mi bunlar?" diye sormuştu Süha'ya. "Benim," demişti. "Ne kadar çok kitap, hepsini okudun mu?" - Gizli bir gururla, "Çoğunu okudum," demişti Süha. "Okumak iyi bir şey, oğul. Ama söyle bakalım, sen nedenokuyorsun? " Süha, bu yaşlı köylüyü içten içe küçümseyerek yanıtlamıştı soruyu. "Dünyayı tanımak için." "Dünyayı tanımak için... Sen, hakikatin peşindeyim, desene şuna." "Öyle de denebilir." "Büyük hedef seçmişsin kendine.
Mühim olan genç ya da yaşlı olmak değil, nasıl ömür sürdürdüğümüzdür...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Geçmişte kalmış bir aşk, inatçı bir sarmaşık gibi olayların bedenine tutunarak bugünlere ulaşabilir miydi?
Demek bizim ölü intihar etmiş. Ne tuhaf, bir köylü düşünsel kaygıları yüzünden intihar ediyor...
Reklam
Bizim inancımız, hoşgörülüdür. Sağken tüm yaptıklarına karşın yine de onu düşkün saymadık. 'Gençtir, cahildir zamanla hakikati öğrenir, yola gelir,' dedik. Ben böyle yoldan çıkmış çok insan gördüm, duydum. Bu zavallıların çoğu ölürken, yaşadıklarının anlamını kavrayıp, erenlerden aman dilediler, af istediler. Ismayil tam bir aymazlık içindeydi. Allah'ın verdiği canı kendi alma cüretini gösterdi. Ister kendini öldür. ister başkasını, hiç fark etmez, ikisi de cinayettir. Canı veren Allah'tır, ancak o geri alabilir. Bundan büyük günah olmaz. Üstelik Ismayil, ulu kişilerimizin kabirlerinin üstünde vurdu kendini...
Bu dünyanın sırrını bilerek erenler mi, bilmeyerek erenler mi?
Biz seni senden alıp sana verdik. Seni sana teslim ettik. Sen sana sahip ol!
Yalan söyleme. Kimsenin ardından dedikodu etme... Şehvertperest olma, edepli ol. Kibir ve kin tutma. Gördüğünü ört, görmediğini söyleme. Elinle koymadığın şeyi alma. Küçükleri sev ve koru. Büyükleri sev ve hizmetlerinde bulun. Hakkı özünde ve sözünde bil. Tüm ikrar verdiğin sözlerden dönme, dönme, dönme...
Bizim ışığımız yerine çınarın karanlığını seçtin. Ne çare ki seçim senin, hal böyleyken bizim elimizden bir şey gelmez. Ama gidene üzülme, sabırla gününü bekle. Günü geldiğinde bu defa seçimini doğru yap. Hakkın olanı alacaksın!
Reklam
232 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Aşkın Ocağı
Aşkın OcağıGülten Subaşı Kaya
7.3/10 · 100 okunma
Son
- Yunus Emre anlatmış. Ben sadece onun söylediklerini ağzimda geveledim. Ders çalışmamak için bahane arama. Eğitim, insanın hayatta elde edebileceği en büyük lütuftur. Adi ne demiştin, söyle de onun için de dua edeyim. - Tatlım benim, adını henüz söylemedim ve söylemeyeceğim de. Kendini yorma. Ağzımdan laf alamazsın. Seni çok seviyorum, babaanne. Sana iyi geceler, dedi ve Dolunay'ı öpüp odasına gitti. Biraz ders çalışıp yattı. Aşkın ocağına düşen narı, düşünürken uyuyakaldı...
Sayfa 229Kitabı okudu
Yunus Emre'yi çok oku. Yunus Emre, ne de güzel anlatiyor aşkta vardığı son noktayı. Beşeri aşk, insanı Allah'a götüren bir kılavuzdur. Mecnun'u, Allah'a götüren Leyla'ydı. Çok seviyorsun, sevdiğini elinden alıyor. Rahman, kalbini sınıyor. "Ben varım, yüzünü bana çevir, basit aşklar senin kalbini doyurmaz. Sen, Rabbine ulaşmak istiyorsun. Gel!" diyor. Sonunda, kulu kula kul eden aşk, seni Allah'a aşık ediyor. Riyasız. Yunus'un aşkında hiç riya görmedim. Çıkar da görmedim. Öyle güzel bir kalp, öyle güzel bir anlatış ki, daha iyi dile getirenini görmedim...
Sayfa 228Kitabı okudu
- Babaanne, biliyor musun bir saat önce kalbimde büyük bir aşk acısı vardı. Şimdi ise umut var... - Haydi git derslerini yap. Şapşal gibi görünüyorsun. Sevdiğin kız, halini görseydi sana gülerdi. Adı ne demiştin? Cemre. Adı Cemre. Çok güzel bir isim değil mi? Kalbime düşen ilk cemre o. - Şapşal olduğun kadar edebiyatın da iyi. -Edebiyat okuyorum babaanne. Bırak da olsun. -Aşk edebiyatın dışındadır. Deden bir demirciydi. Ama gerçekten aşkı yaşıyordu...
Sayfa 215Kitabı okudu
Belki geçemem ama her insanın kalbindeki aşk büyüktür bence. - Evet, bütün aşklar büyüktür ama bazı aşklar en büyüktür. Hz. İbrahim'i düşün, oğlunu Allah'a kurban ediyordu. Işte onu büyük peygamber yapan buydu. Sonsuz sevgi. Her şeyini feda etmesi. En çok sevdiklerini, kendini bile feda etmek istemesi. Evet. yaşadığın ve yaşayacağın bütün aşklar büyüktür...
Sayfa 214Kitabı okudu
614 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.