Öncelikle şunu söylemeliyim, muhteşemdi. Kendimi pek çok kez o eski İstanbul’da, kâh Galata’da, kâh Beyoğlu’nda hissettim. Râkım efendi ve Felatun beyin birbirlerine zıt karakterlerini analiz ettik. Fakat Râkım efendi. Ah, gerçekten bir İstanbul beyefendisi. Okurken ben bile güvendim kendisine :) Türkçeyi muhteşem ve doğru konuşmaları efsaneydi. Bu kadar düzgün Türkçe ve bu kadar edepli, seviyeli konuşmalar bu devirde çevremizde pek görebileceğimiz türden değildi. Aşk, çok güzel işlenmişti kitapta. Okudukça aşık olasım, bu kadar güzel sevesim geldi. Ama ne ben Râkım efendiyim, ne de bir Canan bulabilirim.
Dağ bir değil, delemeyiz sevdiğim.
Sıkılmadan okudum. Severek okuyacağınızı düşünüyorum.