"Tutkular insanı kemirir, zekâ yener ya da yenilir; orada insan sürekli bir savaşa girişir, savaş sahnesinden yaralı, bitkin ama gene de doymamış, muradına ermemiş olarak çekilir."
Ah! Prometheus'un ateşini insan böyle ödüyor işte! Bu sıkıntıya katlanmakla kalmayacak, onu seveceksin; içinde doğan kuşkulara, sorulara saygı göstereceksin. Bunlar hayatın taşan, fazla gelen kuvvetleridir; en çok da mutluluğun en son sınırına vardığı, bayağı isteklerin sona erdiği zaman ortaya çıkarlar; sıradan bir hayat içinde doğmazlar. İhtiyaç ve dert içindeki insanlar onlarla baş edemezler. Halk yığın yığın şüphe bulutlarını, anlamak çabasının verdiği sıkıntıyı bilmez. Fakat zamanında cevap arayanlar için bu sorular bir yük değil , tersine bir nimettir.
Göreceksiniz, bir gün o adam karşınıza çıkacak..." Size âşık olacak, o kadar olacak ki, bir yıl değil, bütün bir ömür bu aşka yetmeyecek. Ama bilmiyorum bu adam... kim olacak?
- Evet biliyorum, aşk, dostluk kadar ince eleyip sık dokumaz. Çok zaman gözü kördür. İnsana değerleri için âşık olunmaz, doğrudur. Fakat âşık olmak için de bir şey, belki çok az bir şey, anlatılamayan, adı olmayan bir şey gerekir...
"fakat meşru mutluluk hayallerinin yerine geçen günahkâr mutluluk hülyası er geç diriliyor ve ona hayat çiçeğinin solduğunu, gülpembe umutlarının uçtuğunu hatırlatıyordu."