İyi akşamlar sevgili 1K ailesi. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Sizlere bir inceleme ile geldim. Öncelikle bu yazıyı kurgulamadan, direkt aklıma geldiği gibi yazıyorum. Aniden gelişen olayları ve aniden aklıma gelen sözleri daha çok sevdiğimi de belirtmek isterim. Bugün sizlere 2 defa okuduğum, her satırın altını çizmek istediğim bir kitaptan bahsediyor olacağım: Kürk Mantolu Madonna. Nasıl bu kitabı anlatacağım, duygularımı nasıl içimden söküp bu satırlara aktaracağım emin olun bilmiyorum. Benim için tarifi olmayan bir kitap. Ben bu incelemem de kitabın konusunu değil de tamamen düşüncelerimden bahsedeceğim.
Raif Efendi, Maria Puder hep aklımda kalacaksınız. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, her zaman kendime şunu söylüyorum: Sümeyye sen bu kitabı 5 defa da 10 defa da okusan her şeyi tam anlamıyla anlamayacaksın. Her zaman yeniden okuman gerekecek. Hâlâ da öyle düşünüyorum. Ki önümüzdeki yıllarda tekrar tekrar niye okumayayım? Raif Efendi zaten benim için tarifi imkansız bir karakter. Ah o kitabın içindeki cümleler. O tarifsiz duyguların Sabahaddin Ali'nin tarifsiz anlatımıyla bütünleşmesi. Çok güzeldi, çok. Duygularım, düşüncelerim okumamdan aylar geçmesine rağmen hala net değil. O yüzden belki de yazım da karışık. Şunu söylemeliyim ki hem Sabahaddin Ali benim için mükemmel bir yazar, hem de kitapları mükemmel kitaplar...
Sevgi ve kitaplarla kalın...
Hoşçakalın:)