Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sunanur Güneş

Sunanur Güneş
@Sunanurrr
Kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. ( Rad Suresi/28)
Sunanur Güneş
@Sunanurrr·Bir kitabı okumaya başladı
İbrahim Efendi Konağı
İbrahim Efendi KonağıSamiha Ayverdi
8.4/10 · 743 okunma
Reklam
115 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Âlem-i İslâm Yazıları -VII- Asya
Âlem-i İslâm Yazıları -VII- AsyaTaha Kılınç
9.4/10 · 92 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İslâm tarihinin en dikkat çekici, en kaotik, en çalkantılı dönemlerinden birini yaşıyoruz. Coğrafya içeriden ve dışarıdan çeşitli saldırılarla karşı karşıya bulunuyor. "Büyük resim" belki ancak 50- 60 yıl sonra netleşecek, ama şu anda bizim de fark etmemiz gereken bir şey var: Dış aktörler kadar içerideki aktörler de, gidişatta etkili ve müdahil. Hatta bazen, dış aktörlere gerek bırakmayacak kadar...
Sunanur Güneş tekrar paylaştı.
Herkes gibi ben de "yorgundum dünya işlerinden"
Reklam
"Yemen'de katliam var" diye bağıranların çoğu Suriye'ye kör. "Suriye yok oluyor" diye haykıranların çok azı, "Yemen de yok oluyor" deme gücüne ve tutarlılığına sahip.
ABD, İsrail ve Rusya'ya bakarsanız, katliamların gerekçesi "terörle mücadele". İran'a sorarsanız, "Kudüs'ü savunmak ve direniş hattını korumak". Suudilere göre "meşru yönetimin tekrar tesisi". Ortaya çıkan şey ise üst üste yığılmış çocuk ve kadın cesetleri, viraneye dönmüş İslâm şehirleri, kaybolan zamanlar, talan edilen ülkeler...
Zavallı Yemen'in Mazlum Çocukları
Yemen'deki insanlık dramı, bizim buralarda Halep ya da Filistin gibi ses getirmiyor. Bunda hem bilgi akışının sağlıklı olmamasının hem de bize coğrafi uzaklığının etkisi var. Oysa, Yemen bize zannettiğimizden çok daha yakın. Hem de her yönden.
Modern Mihne
Mihne döneminde Kur'ân üzerinden yapılan resmî dayatma, günümüzde "Siyasal İslâm" heyulâsı üzerinden tekrarlanıyor. Modern Mihne'nin bayraktarlığını ve infazcılığını üstlenen Suudi Arabistan'ın, Mihne'nin en büyük kurbanı Ahmed bin Hanbel'in kurduğu Hanbelî mezhebini izliyor oluşu ise, herhalde tarihin en büyük ironilerinden biri.
Her Şartta Sevilen Ülke
İngiltere, çekip gittiği ve kendi haline bıraktığı hiçbir yerde, kötü bir namla anılmıyor. Geçtiğimiz yüzyılın büyük sömürgeci ülkeleri Fransa, İtalya, Belçika ve Almanya'nın Afrika'dan Asya'ya ardında bıraktığı kanlı izlerle kıyaslandığında, eski sömürgelerinde İngiltere'nin hâlâ hayranlıkla izlenmesi, gerçekten düşündürücü. "Beş çayı" âdetinden kriket oyununa, İngilizcenin yaygınlığının Londra'yla sıcak siyasî münasebetlere, İngiltere eski sömürgeleriyle bağını da koparmış değil esasında. Bugün Pakistan'ın dağ köylerinde, yalın ayak medrese öğrencileri kriket oynuyorsa, irkilmemek elde değil.
Reklam
Osmanlı İmparatorluğu'nun tam 401 yıl boyunca yönettiği Kudüs'te bugün mülkiyeti Türkiye Cumhutiyeti'ne ait olan tek bir yapı yok.
"Filistin davası nedir?" diye sorduğumuzda verilebilecek cevaplar, iki elin parmaklarını çoktan geçti. "Herkesin Filistin'i kendine" diyebileceğimiz bir noktadayız. "İslâm dünyası, daha tanımında ve çerçevesinde ortak zemin bulamadığı bir problemin çözümüne nasıl ulaşacak?" sorusu ise, ortada öylece duruyor.
Filistin'e başından bu yana "cami avlusunda bulunmuş bebek" muamelesi yapan Arap devletleri, bu bebeği ne nüfusuna geçirip evine alacak kadar sahiplendi, ne de tekmeyi savurup öldürmeyi göze alabildi.
62 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.