Ölüm, artık düşünmekten vazgeçmektir. Düşünmektir insanı var eden. Düşünmüyorsan ölüsün artık. Düşünmüyor veya düşünemiyorsan var olduğunu sen dahi kanıtlayamazsın.
Sevgi tükenir mi hiç?
Bu yalanı insan kendine nasıl söyler?
Ya hiç var olmamıştır.
Ya da tükendiğini söyleyecek kadar riyakardır.
Ya hiç sevmemişse?
Tek tükenen zamandır.
boşa tüketilen zaman.
Annenin babanın sevgisi hiç tükenir mi?
Ya hiç sevmediyse?
Gerçekten seven hiç tükendi der mi?
Ya hiç sevmediyse?
Dayanacak güç kalmaz ama
Sevgi hiç tükenir mi?
"İnsan resimden anlamayan birinin tabloları eleştirmesine kızmaz veya müzikten hoşlanmayan birinin eleştirileri onu alakadar etmez." demiş Charles Dickens, İki Şehrin Hikayesi adlı eserinde. Öyle ya bilmeyeni ne ile yargılarsın? Sevmeyeni ne ile yargılarsın? bilmeyeni oturup dinler misin? Bileni bulmaktır doğrusu. buldun mu bileni duymaktır asıl mesele. Sizi bileni ve anlayanı arayın o vakit. Siz de bileceğiniz ve anlayacağınızı arayın.
Anlamak.
Anlatmak da anlamak kadar önemli değil midir?
Anlatılmayan nasıl anlaşılsın?
Karşıdaki müneccim midir?
Kendine anlatamadığını başkasına nasıl anlatırsın?
Anlatan hak da anlayan tek midir?
Küslük, düşmanlık nedir bilmem.
Ben o yollardan hiç geçmedim.
Esip gürlemem birkaç gün.
Sonra oturur yine dinlerim.
Ben böyleyim.
Canım yanar.
Küllerimden kalkıp yine severim.
Ben sana dayanırım da,
Sen bana dayanamazsın.
İşte bu benim.