Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ömer Yılmaz

Ömer Yılmaz
@Synthopsis
Ben de sevdim bir kadını Ona şiirler yazdım Ne süs vardı ne edebiyat Kelimeler ve ben vardım Yazdım Kalbimde ne varsa Sakınmadım döktüm yazıya Kelimeler aktı kağıda Bilmeden sonunu Yazdım Bir an ki o kalp Şiirlere hasret kaldı Artık ne kadın Ne de sakınacak laf kaldı Yazdım Sonunu bilerek Bile bile kelimeler kan olana kadar Yazdım Artık ne kalp kaldı Ne de yazacak harf kaldı
Reklam
Beklersin Batıdan doğacak güneşi Dinlersin Başlamayacak olan müziği Söylersin Hiç tutmayacağın sözleri Bilirsin Görmediğin her şeyi İstersin Sende bitenleri Seversin Hiçbir şeyi
Yol
Ve biz... Gecenin karanlığına doğru çöken bir güneş gibi Yeni günün şafağında bambaşka bir yolda Yaz güneşinde üşür gibi Belki bir başka yolda görüşürüz Gözlerimiz verir selamı Almasak da kalbimize işler Olsun... Bu da böyleydi der yürürüz Ayaklarımız kanayana kadar Birimiz günün battığı yerde Diğerimiz gün doğumunda güneşe bakana kadar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gösteremediğin değil İçinde tutamadığındır sevgi. Senden öte Kalpte bilenindir sevgi. Başından değil Sonunu gördüğündür sevgi. Onun sen Senin de o olduğundur sevgi.
Çingeneler Zamanı(Dom za Vesanje) 1988
"Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri, kimseye inanmıyorum!" - Perhan
Reklam
Zaman
Hiçbir şeyi geciktirme, çünkü yapacağın zamanın tüklenebilir. Hiçbir şeyi söylemekten de çekinme, söyleyemeyeceğin zaman gelir.
Kendimizi bir arada tutmak için edebiyat parçalıyoruz.
Ölüm
Ölüm, artık düşünmekten vazgeçmektir. Düşünmektir insanı var eden. Düşünmüyorsan ölüsün artık. Düşünmüyor veya düşünemiyorsan var olduğunu sen dahi kanıtlayamazsın.
Sevgi hiç tükenir mi?
Sevgi tükenir mi hiç? Bu yalanı insan kendine nasıl söyler? Ya hiç var olmamıştır. Ya da tükendiğini söyleyecek kadar riyakardır. Ya hiç sevmemişse? Tek tükenen zamandır. boşa tüketilen zaman. Annenin babanın sevgisi hiç tükenir mi? Ya hiç sevmediyse? Gerçekten seven hiç tükendi der mi? Ya hiç sevmediyse? Dayanacak güç kalmaz ama Sevgi hiç tükenir mi?
Bilmek
"İnsan resimden anlamayan birinin tabloları eleştirmesine kızmaz veya müzikten hoşlanmayan birinin eleştirileri onu alakadar etmez." demiş Charles Dickens, İki Şehrin Hikayesi adlı eserinde. Öyle ya bilmeyeni ne ile yargılarsın? Sevmeyeni ne ile yargılarsın? bilmeyeni oturup dinler misin? Bileni bulmaktır doğrusu. buldun mu bileni duymaktır asıl mesele. Sizi bileni ve anlayanı arayın o vakit. Siz de bileceğiniz ve anlayacağınızı arayın.
Reklam
Anlamak
Anlamak. Anlatmak da anlamak kadar önemli değil midir? Anlatılmayan nasıl anlaşılsın? Karşıdaki müneccim midir? Kendine anlatamadığını başkasına nasıl anlatırsın? Anlatan hak da anlayan tek midir?
Ah Mine'l-Aşk
Hiç karşılık beklememiştim. Ben seni Sen yokken de sevmiştim Öyle ya Karşılık beklesem adı aşk olmazdı Ama bencil değilim Aşk olmasa ben olmazdım
İşte bu benim
Küslük, düşmanlık nedir bilmem. Ben o yollardan hiç geçmedim. Esip gürlemem birkaç gün. Sonra oturur yine dinlerim. Ben böyleyim. Canım yanar. Küllerimden kalkıp yine severim. Ben sana dayanırım da, Sen bana dayanamazsın. İşte bu benim.
Ne kırılan kalp, ne de yanlış insan. İnsanı boşa harcanmış veya başka şekilde değerlendirilebilecekken doğru değerlendirilmediğini hissettiren o “zaman kaybı” hissi mahvediyor. Belki de aşk acısı diye nitelendirdiğimiz şeyin adı zaman acısı’dır. - Arda EREL