Ebruli

Yumuşak bir sesle, "Eskiden gerçekten kader diye bir şey var mı diye merak ederdim" dedi. "Kader varsa aslında seçme hakkım olmadığından korkardım. Sonra içten içe gerçekten kader diye bir şey olduğunu ve ikimizin birbirimizin kaderi olduğunu umut etmeye başladım, bir mucize eseri senin gerçek aşkının ben olduğumu umdum. Ama artık kader var mı yok mu umurumda değil, çünkü bu kararı benim yerime kaderin vermesine ihtiyacım yok. Bu kararı vermek için kadere ihtiyacım yok. Ben kararımı verdim, Jacks. Kararım sensin. Her zaman, sonsuza kadar, hep sen olacak- sın. Ve bizi ayırmaya kalkan olursa sonuna kadar mücadele ede- ceğim, bu ister kader olsun, ister başkası... hatta sen de olsan fark etmez. Kararım sensin. Sen benim aşkımsın. Benimsin. Ve sonum olmayacaksın, Jacks."
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
Adeta Jacks Ay, kendisi de denizdi, içindeki gelgitler Jacks'in kontrolündeydi.
Sayfa 280Kitabı okudu
Jacks, "Bu çok kötü bir fikir" diye mırıldandı. "Kötü fikirleri sevdiğini sanmıştım." "Yalnızca kendiminkileri."
Sayfa 196Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Jacks tıpkı orman perilerinin zehirli meyveleri gibiydi: Bir lokma ısıranın işi bitmişti, artık bundan başka hiçbir şey istemezdi. Ama Evangeline Jacks'i ısırmamıştı bile, ısıracak da değildi. Isırmak söz konusu olamazdı. Neden böyle şeyler düşündüğünü bile bilmiyordu.
Sayfa 179Kitabı okudu
Jacks ona Donatella'nın neye benzediğini bile hatırlayamadığını, gözlerini ne zaman kapasa gözünün önüne yalnızca Evangeline'in yüzünün geldiğini söylemek istemişti. Gidebilecek olsa, onunla her yere giderdi.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
Reklam
89 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.