Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Melisa Altıntaş

Melisa Altıntaş
@Ufuktakiyakamoz
İçerdeki gözyaşları dışarı akandan daha fenadır.
Reklam
Bazen bu itiraf, sanığın hemen gırtlağındadır; içten doğru, dayanılmaz bir basınç yukarıya yüklenir, adamlar boğulur gibi olurlar, itiraf etmek üzeredirler. O anda habis bir kuvvetin; o akıl ermez inat ve korku duygusunun esiri olur ve itirafı gerisin geri yutarlar. Ve mücadele yeniden başlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Belki de... Utançların en büyüğü... İnsanın kendine en yakın bildiği kimselere karşı duyduğu utançtır.”
Ama aşk nir cenin gibi bedenin karanlıklarında acıyla dönüp durmaktan kurtulduğu, nefes ve dudak aracılığıyla kendini zikir ve itiraf edebildiği zaman gerçek aşktır.
Reklam
Yani kendine hayranlık, saygı ve bağlılık gibi adlar koyduğu bahaneler uydurarak üzerini örttüğü duygunun bütünüyle aşk, prangasız ama mutlak, tutkulu bir aşk olduğunu açıkça kavratacak duygu eksikti.
.... irinlenmiş gençliğinin iltihaplı yarasını başarıyla sarıp kapatıyordu.
Ancak ölüm aldatılmaya müsaade etmemiş, gülümsemeyi kırmıştı.
Çünkü dünya tarihi davetsiz misafirleri tolere etmez, kahramanlarını kendi seçer, işi olmayanları tüm çabalarına karşın geri yollar; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen biri artık arabaya yetişemezdi.