Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ugultukitaplar

Ugultukitaplar
@Ugultulu_Kitaplar
2 okur puanı
Nisan 2024 tarihinde katıldı
Para centilmenlikten o kadar uzak bir kavramdır ki düşünmemek gerekir.
Reklam
Üstelik kumar para kazanma yollarının herhangi birinden mesela ticaretten neden daha kötü olsun? Gerçi kumarda yüzlerce kişiden yalnızca biri kazanır ama bana ne ki bundan?
Monsenyörün sizin için kahvesini içmekten vazgeçeceğini gerçekten düşünüyor musunuz ?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Saygıdeğer biri olarak bir sürü hakarete uğramak , küstahlıklarla karşılaşmak durumunda kalırsınız. Paris’te ve Ren boyunda hatta İsviçre’de Polonyalılar ve onları destekleyen Fransız bozuntuları o kadar çok ki bir Rus olarak ağzınızı bile açmaya fırsat bulamazsınız.
 Benim param bile yok , kaybetmek için az da olsa para olmalı.
Reklam
Özellikle ilk bakışta, şu rulet sersemlerinin yaptıkları işe duydukları saygı ve masalara yanaşmalarındaki ciddiyet ve özen çok çirkin göründü .İşte bu nedenle kötü tür oyun ile düzgün adamları müsaade edilen bariz bir şekilde ayrılır. İki tür oyun vardır bir centilmenlerin diğeri alt tabakaların bütün aşağılık tiplerinin hırslı oyunu bu ayrım burada açık seçik ortadadır ve işin aslında bu ayrım alçakçadır.
Gidiyor musun, Tolganay? Evet, gidiyorum. Ölmez, sağ kalırsam gene gelirim. Hoşça kal, sevgili tarlam.
Sayfa 148
Ekmek ölümsüzdür, duyuyor musun Kasım , oğlum? Yaşam da ölümsüzdür, emek de... diye düşündüm.
Sayfa 144
Ah, yaşam, niye böyle acımasız, neden böyle kötüsün? Bir yandan bebek doğarken öte yandan anne sıcağın çekişiyordu.
Sayfa 137
Kim demiş savaş insanları katı yürekli, bayağı, açgözlü, değersiz yapar diye? Doğru değil. Savaş insanoğlunu çizmeleri altında kırk yıl ezse de, yağmalayıp yaksa, yıksa, öldürse de başını gene eğmez ,değerini düşürüp ayaklar altına alamaz.
Sayfa 108
Reklam
Haklısın ,Tolgonay . Zafer haberinin geldiği o baharı , cepheden dönen askerlerin karşılaşını hiç unutmam. Yalnız , duyulan sevincin mi, yoksa üzüntünün mü daha büyük olduğunu şimdi bile söyleyemem.
Sayfa 100
İşin en kötüsü nedir biliyor musun anne? Bu çocuklar niçin aç kaldıklarını anlamıyorlar. Biz büyükler açlığın nedenini bildiğimiz için bir avunma yolu buluyor "Bütün bunlar bir gün sona erecek " diyoruz çocuklar böyle şeylerden anlar mı hiç? Babaları savaştan dönene dek onlara biz bakacak ellerine ekmeği biz vereceğiz. İşte sana ,bana bu düşüyor anne bu da olmasa yaşamanın bir değeri var mı?
Sayfa 82
Hiçbir ayrım yapmadan her şeyimizle savaşın tutsağı olmuştuk . Yaşantımız, özlemlerimiz, emeğimiz... Çocuklarımızın bir kaşık çorbasına varana dek neyimiz var neyimiz yok savaşın doymaz karnına gidiyordu. Gene de ellerindekini savaşla bölüşmek istemeyenler çıkıyordu aramızdan . Gerçeği neden saklamalı, böyle insanlar vardı. Onlar ağzımızdaki lokmayı bile çekip aldılar.
Sayfa 82
Sağ ol, toprağım, bunları söylediğin için sağ ol. Demek onları sen de özlüyorsun, benim gibi sen de yas tutuyorsun. Sağ ol, Toprak Ana.
Sayfa 80
Ey denizlerin, dağların ötesinde yaşayanlar ! Ey bu dünyanın insanları! İstediğiniz nedir sizin ? Toprak mı? İşte toprak karşınızda, benim. Ancak, hepiniz içinim ben, bana göre sizler birbirinize denksiniz.
Sayfa 80
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.