" İnsanın eşi benzeri görülmemiş ve son derece mantıksız bir şekilde yıldırıldığında en basit inancı konusunda bile bocalamaya başlaması ender görülen bir durum değildir."
Bu kadar fazla gelen olumlu yorumları hiç anlamış değilim. Tipik bir kötü çocuk saf kız aşkı konusu olan basit ve aşırı betimlemeyle bunu kapatmaya çalışan bir roman olmuş. Şahsen aldığım için pişman oldum. Belki 14 yaşında olsam sevebilirdim ki belki diyorum zira bundan çok daha iyi ergen kitabı ( bu şekilde bir betimleme yapmak istemezdim fakat nasıl nitelendirebilceğimi bilemedim. Lütfen yanlış anlamayın.) okudum. Tekrar belirtiyorum bu kadar iyi yorum gelmesini asla anlayamadım.
Yarım AdamŞafak Pala · Takas Kütüphanesi · 201981 okunma
Kitabı okurken (emin olmamakla birlikte) yayın evinden kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir basitlik hissine kapıldım. Çeviri biraz fazla indirgenmiş gibi geldi bana. Bu nedenle normal bir insanın günlüğünü okuyormuş hissine kapıldım.
Bu durumun Kafka'nın mektuplarını okurken Milena'nın mektuplarını okuyamadığımdan ötürü de kaynaklanabileceğini düşünüyorum. Zira son kısımda yer alan, Milena'nın Kafka'nın en yakın arkadaşı Max Brod'a yazdığı mektuplarda Kafka hakkındaki düşüncelerini ve duygularını belirtmesi, ona olan sevgi ve ilgisini anlatması kitabı bir anda çok daha güzel hale getirdi. Milena'nın cümlelerinden Kafka'yı duymak Kafka'nın sevgisinin ne kadar saf ve güzel olduğunu gösteriyor.
Milena'nın cümleleri olmasa muhtemelen kitap hakkındaki düşüncelerim bu kadar olumlu olmayacaktı. Gerçekten güzel, zarif ve nahif bir aşk. Şahsen daha edebi bir dille okumayı yeğlerdim. Belki tekrar okurum ilerde başka bir yayın evinden.
" Korkusunu çok iyi anlıyorum. Üstelik benimle tanışmadan önce, benden haberi dahi yokken de bu korku mevcuttu. Onu tanımadan önce korkusunu biliyordum. Korkusunu anlayışla karşıladım, ama ona karşı tedbirimi de aldım."
Sayfa 390 - Milena'nın Kafka hakkında arkadaşı Max'a yazdığı mektuptan.Kitabı okudu
" İnsan bazen sabah uyandığında gerçeğin, birkaç solmuş çiçeğin bulunduğu, içine girilmeye hazır açık bir mezar gibi yatağın hemen kenarında olduğunu düşünüyor."
Çok kısa fakat tutkuyu çok iyi işlemiş bir kitap. Tutkunun genç ve olgun halini görebiliyorsunuz. Tutkunun insanı nasıl kör edebilceğini sanat tartışmasıyla beraber çok güzel işlemiş Balzac. Kesinlikle tavsiye ettiğim bir kitap. Herkes okumalı.
Gizli BaşyapıtHonore de Balzac · Can Yayınları · 20193,762 okunma