Samet Ö.

Samet Ö.
@Viceverse
Bu profil; cehaletin değil enformasyonun mutluluk olduğunu savunan, iç dünyasında yaşayan birinin, mezar taşıyla övünmesidir.
youtu.be/sEf72RYPqgo Robot Sisifos :)
Samet Ö.

Samet Ö.

@Viceverse
·
04 Ekim 2018 00:42
Sisifos ve hayat üzerine absürt söylenceler
Sisifos'u incelemeye nasıl başlanır, zor bir karar. O zaman kemerleri bağlayın! Sizi etrafından dolaştırayım. "Hayat tekrarların tekrarlarının tekrarlarından oluşur" diye über muhteşem bir söz vardır, insanoğlunun bu dünyada sayılı olan günleri çoğu zaman birbirinin tekrarı değil midir? Hatta birçok insanın hayatı bile birbirinin
Reklam
Git, kurtar kendini!
Git kurtar kendini dostum! Kurtar canını tüm bağların zulmünden! Ve bırak evleri, onları yapanlara mezar olsunlar! Git! Seninkinden başka toprak bul! Kendi ülkenden başka ülkeler! Ama asla kendi canından başka can bulamazsın! Düşün! Tanrının toprakları sonsuz genişlikteyken, seni alçaltan bir ülkede yaşamanın ne kadar anlamsız, ne kadar şaşırtıcı olduğunu! -BİNBİR GECE MASALLARI
"Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkanını vermiyor." Ahmet Hamdi Tanpınar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biontech mi Sinovac mı?
"Biontech mi Sinovac mı sorusu yılın sorusu oldu. Bir daha sorulmamak ümidiyle yazayım; * İkisi de ağır hastalıktan ciddi şekilde koruyor. Biontech daha etkili. Stent takılmış olması, geçirilmiş ameliyatlar, diyabet, tansiyon, penisilin alerjisi ikisini de olmaya engel değil. * Kanser tedavisi görenler, bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar ve yaşlılarda bağışıklık cevabı daha zayıf olabileceği için biontech tercih edilebilir. * İki aşı da alerjiyi tetiklemez, kan sulandırıcı kullanmak gerekmez. * Biontech yapıldıktan 2 hafta sonra da koruyucu. * Sinovac ilk dozda koruyuculuğu düşük. 2. dozdan 2 hafta sonra asıl koruyuculuğu. * Biontech aşısı, yapılan kimsenin virüs kapması halinde başkasına bulaştırmasını da %90’ın üzerinde engelliyor. Sinovac için bu oran bilinmiyor. * Her iki aşının da son dozundan sonra yine de enfekte olabilirsiniz. Ama ağır geçirme riskiniz düşük. * Biontech ilk dozdan sonraki 10-14 güne kadar, Sinovac da ise 2. dozdan sonra 12–14 güne kadar virüs bulaşırsa ,yine hastalığı aşı olmamış gibi geçirebilirsiniz. * Çevremde 2. dozdan 15 gün sonra hastalananlar oldu. Ama ağır geçiren görmedim. * Siz yine de hangi aşıyı yaptırdığınızda kendinizi rahat hissedeceksiniz onu yaptırın." Kaynak: twitter.com/DrGunerSonmez?s=20
İyi ki yaşadın Sabahattin Ali. 2 Nisan 1948
"
Aziz Nesin
Aziz Nesin
'e çok kere «Siyasi hiçbir ihtirasım yok. Ben sadece bir sanatçı olarak kalmak istiyo­rum» demiştir. Bu ünlü mizahçımıza göre Sabahat­tin Ali «hikaye yazmak için yaşayan adamdı. Bü­tün hayatı parça parça hikayelerdir. İşte bunun için mücadele eder, bunun için gizlenir, bunun için kaçardı. Hikayeleri için kendi kurduğu hayallere kendisi de inanır ve başkalarını da inandırmağa ça­lışırdı. Onu anlamayanlar «yalan söylüyor» sanır­lar. Halbuki o kimseyi aldatmış da değildir. Daima hikayelerinin ve hayalinin uğruna kendini aldat­mıştır. Onun dostluğu, sıcak yüzü, korkak ve ürkek bakışları gözümde tütüyor." (
Sabahattin Ali Dosyası
Sabahattin Ali Dosyası
, S.114) Sabahattin Ali 1948'de bugün öleli tam 72 koca yıl oldu. Unutulacağı yerde herkesin diline yerleşebildi. Onun adını her duyuşumda tam da Aziz Nesin'in burada anlattığı gibi anımsarım; hayalci, dost, ürkek bakışlı... O ürkek, afallamış bakışı bu dünyadan ziyade kafasının içinde yaşayan bütün insanlarda görebilirsiniz, eminim. Onun iç dünyası bu dünyadan büyüktü. Tüm zamanını evde geçiren insanlar olarak bizim de iç dünyamızda keşfedilecek çok ilginç şeyler olduğunu görmemiz her zamankinden daha kolay. Bunu en iyi yapabilen büyük isimlerden öğrenilecek çok şey var elbette; Dostoyevskiy, Schopenhauer gibi isimler ve tabii Sabahattin Ali. Bugün
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı Yusuf
ile başlayacağım. Sonrası hayat gibi, meçhul. İyi ki yaşadın, iyi ki yazdın Sabahattin.
Reklam
Bir sağlık soytarısı ve kelle paça üzerine
"Kimileri benim “tamamlayıcı tıp” anlayışını savunarak aşı düşmanlığı yaptığımı söylüyor. Hiç bilmiyorlar. Tamamlayıcı tıbbın özünü “benzer, benzeri tedavi eder” anlayışı oluşturur: “Bir insanı hasta eden onu iyileştirir de!” Yani, aşıda uygulanan sistem!"* Soner Yalçın böyle diyor. El cevap; Oysa benzer benzeri iyileştirir mottosu aşının çalışma sistemi DEĞİLDİR, yoksa aşı hasta olduktan sonra uygulanırdı? Aşı tedavi yöntemi değildir, tam da Soner Yalçın'ın bas bas bağırarak söylediği KORUYUCU tıbbın, halk sağlığının özünü oluşturur ve "daha hastalık ortaya çıkmadan önce ona karşı bağışıklık" oluşturur. Bu kadar her şeyi biliyorum havasında konuşup böyle basit bir hataya düşen biri ne sağlık hakkında ne aşı hakkında hiçbir şey bilmiyordur. *Kaynak: Sözcü, 28 Şubat 2020.
Mit: Dünyanın en çok çikolata ve şekerleme satan firması Nestle, aynı zamanda şeker hastaları için en çok satan ilacı da üretir. Gerçek: Nestle'nin ürettiği ürün diyabet ilacı değil, diyabetin uzun süreli kontrolsüzlüğünde ortaya çıkan nöropatinin önlenmesinde etkili 'vitamin takviyesi'dir. İçeriği aktive B vitamininden (Metilfolat, piridoksal 5-fosfat) oluşur. En çok satan 'ilaç' olmadığı gibi(en çok kullanılan ilaç metformin etken maddesini içerir) her diyabet hastasında kullanılması da önerilmez! Bir bilgiyi kabul etmeden önce kaynağının facebook twitter gibi sayfalardaki 'ilginç bilgiler' gibi ciddiyetsiz sayfalar olmamasına dikkat ediniz. Nestle'nin sağlığı bozan ürünler ürettiği hiç şüphesizdir, granül kahveleri, bolca katkı maddesi içeren çikolata ve şekerlemeleri bilhassa. Ama onu yargılayacaksak bunu uydurma bilgilerle yapamayız.
“Kaybedenlik bir durum, seçim. Yalnızca oturmak ve seyretmek, beklemeyi bilmek. Bunun içinde Heidegger de var, Camus de, Sartre da, Nietzsche de… Bir nevi eylemsizlik, tamamıyla bir bakış açısı; bir şeyi kaybetmekten değil. Dinginlik hali, sakinleşmeyle örtüştüğünü söylemek mümkün. Vazgeçişin tersi çünkü bir kaybeden intihar etmez, ulaşacağı, değer verdiği bir şey yoktur. Değerli olan her şey değer verdiğimiz kadar var. Bir bilgelik arayışı…” KK
Nietzsche üzerine; Yazı/Makale/Tartışma iletisi
Nietzsche, kendisinden en çok alıntı yapılmış filozof/yazar olmasının yanında belki de üzerine en fazla tartışma yapılan filozof olma unvanını da başkasına kaptırmamıştır. Nietzsche ve felsefesi üzerine yazılmış yazıların, makalelerin birbiriyle çeliştiğini olay ufkuna dalınca daha iyi göreceksiniz. Bir süre sonra her Nietzsche yorumunun,
NİETZSCHE OKUMA REHBERİ
Merhaba değerli 1000kitap okurları. Mesaj kutuma düşen mesajlardan, hazırlanan Nietzsche kronolojisinin (Ayrıca bkz. #50138647) birçok okur için yetersiz kaldığını fark ettim. Gelen istekler üzerine bu ileti ortaya çıktı, birkaç aydın zihne faydalı olursa amacına ulaşmış demektir. İnsan denen meçhul ise çeşit çeşit.
Reklam
Genel bir Nietzsche kronolojisi, kitaplarına dair ipuçları.
–1844 Doğum. –1858-64 Protestan yatılı okulu yılları. 'Küçük papaz' –1861> Schopenhauer felsefesi ile tanışma. 'İstenç ve tasarım olarak dünya' –1865 Leipzig üniversitesi –1869 Basel Üniversitesi klasik filoloji kürsüsüne, sınav ve tez koşulu aranmaksızın yalnız yazıları sebep gösterilerek bu alandaki en genç profesör olarak atandı. –1871
Zerdüşt'ü hangi çeviriden okumalı?
Nietzsche'nin Böyle Söyledi Zerdüşt(Also Sprach Zarathustra) kitabı çevirinin belki de en mühim olduğu klasiklerden biridir. Çünkü Nietzsche bu kitapta felsefi birikimin dışında edebi yeteneğinin de zirvesini zorlamıştır. Her zaman söylediğim gibi, doğru çeviriden Zerdüşt'ü okumak esaslı bir şiir okumaktan daha büyük zevk verir. Bu yüzden çeviri
Friedrich Nietzsche Okuma Etkinliği
*Etkinlik sona ermiştir 📚 (Önemli 5 iletiye aşağıdaki⬇️ linklerden ulaşabilirsiniz.) 25 Ağustos 1900'de, 19.yüzyılın kapılarını da ardından kapatarak Weimar'da öldüğünden bu yana 119 yıl geçti. "Bazıları öldükten sonra doğar"(S.44) der Nietzsche Ecce Homo'da. Öyleyse neden bu büyük filozofun öldüğü 25 Ağustos'ta başlayacak okuma
Bayram Tebriği -Aziz Nesin :)
1965 senesiydi. İşe gireli henüz iki hafta olmuştu. Bir genel müdürlükte, özel kalem müdürünün yardımcısıydım. Bayrama on gün kala, müdürüm hastalandı ve rapor aldı. Ertesi gün, genel müdür, beni odasına çağırdı. - Buyrun efendim. - Tebrik kartları hazır mı evladım? - Hangi tebrik kartları efendim? - Eyvahlar olsun, Şükrü sana söylemedi mi?
Resim