Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vildan

Konuştukça konuştu. Sürekli kendinden söz ediyor, sözlerinin ötekileri onu ilgilendirdiği kadar ilgilendirmediğini fark etmiyordu. İnsanların en bencil oldukları an böylesi coşku anlarıdır: Dünyada kendisinden daha güzel, daha ilgiye değer hiçbir şey yokmuş gibi gelir insana böyle anlarda.
Reklam
Kadınların içgüdüleri erkeklerin zekâsından daha çabuk harekete geçip tepki verir.
Çocuklarınız olduğunda, hiçbir şeyin o küçük ayaklar ve o küçük ellerden güzel olmadığını göreceksiniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Matbaanın keşfinden beri mimarinin yavaş yavaş kuruduğunu, köreldiğini, içinin boşaldığını görebilirsiniz.
Matbaacılığın keşfi tarihin en büyük olayı, en büyük devrimi, insanlığın ifade tarzının tamamıyla yenilenmesi, insan düşüncesinin bir kılıktan başka bir kılığa girmesi, Adem'den beri zekayı temsil eden o simgesel yılanın tam ve nihai deri değiştirmesidir.
Reklam
Bir yapı çok daha sağlam, kalıcı ve dayanıklı bir kitaptır! Yazılı sözü yok etmek için bir meşale ve bir barbar yeterlidir. İnşa edilmiş sözü ortadan kaldırmak için toplumsal bir devrim, bir dünya devrimi gerekir.
İlk kavimlerin hafızası aşırı yüklendiğinde, insan türünün anılarının bavulu ağırlaşıp karmaşıklaştığında, çıplak ve uçup giden söz yolunu kaybettiğinde, tüm bunlar daha kalıcı ve daha doğal olarak görülecek bir şekilde toprağın üzerine kaydedildi. Her gelenek bir binayla tarihe geçirildi.
15.yüzyıla kadar mimarinin ne kadar ön planda olduğunu görüyoruz
İnsanlığın varoluşundan XV. Yüzyıl da dahil olmak üzere geçen süreç içinde mimari insanlığın büyük kitabı, insanın güç ve zeka anlamında gelişim evrelerinin temel ifadesiydi.
Başka bir bilgine iltifat eden bir bilginin ağzı, içine zehir katılmış bir bal kavanozudur.
Bakmasını bilenler, bir yüzyılın ruhunu ve bir kralın yüz ifadesini bir kapının tokmağında bile fark edebilirler.
Reklam
Seni Tanrı gibi değil, Tanrı kavramını Leylâ gibi seviyorum. Yoksa korkunç bir şey olurdu. Ömrümce; kıyamete dek elimi bile değdiremeyeceğim Tanrıyı neylerim ben?
Korkuyorsam, sensizliğin korkusudur bu. Daha ne canım kızım? Dişine zar, boynuna ter olasım gelir.
Elbette ki önce sen! Nem var ki başka! Ha, neyini mi merak ederim? Serçe parmağındaki tüyden, kulak memendeki tatarcık ısırığına, düşlerine, esnemene, şıpıdık terlikle mutfaktan çıkışına kadar nen varsa! Gözlerini öperim. Ama gene yarımım.
Bineceğin trenlerin soluğu tükenmesin. Ayağını attığın yerler deprem görmesin. Denizler uslu, vapurlar yollu olsun.
Ben sana ölümsüz, ölümlü, değişir, değişmez niteliklerinle mecburum. Ötesi yok bunun. Kambur, cüzzam da olsan (tövbe tövbe!) benim için aynı gül tazeliğindesin. Beni idama da götürsen, dönüp yüzüne pişman bakamam.
87 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.