"Senin derdinin tek bi' dermanı var evlat."
"Heh konuş dedem, anlat. Ne yapmam lazım, neymiş benim derdimin dermanı diyiver hele."
"Seviyorsan git konuş bence."
Etraf buz kesti. Kimseden çıt çıkmadı. Dedenin gözlerinin içine baktım. Uzun uzun baktım. Yaklaşık üç dakika geçtikten sonra bıçak gibi kestim sessizliği.
"Gerçekten mi ya? Hiç o ağarmış saçından sakalından da mı utanmıyorsun acaba? Bilge bi' abiye benziyorsun dedim, saygıda kusur etmedim, yedirdim içirdim, koynuma aldım..."
"Koynuna mı aldın?"
"Ismail Abi, bi' şey konuşuyorum kalbini kırarım.. Ak sakalı olan bi' insansın dedim, bi' bildiğin vardır elbet dedim ve sen vere vere bu aklı mı veriyorsun bana? Seviyorsan git konuşmuş. Hay senin vereceğin akla sarılayım ben e mi?"