İşte bizim içimiz de bu suya benziyor sevgili fesleğen. Bulanık bir suya benziyoruz. İçimizdeki o güzellikleri, o temizliği göremiyoruz. Dilimizin ucuna gelen duaları göremiyoruz.
Köyde denize girdiğim vakitleri hatırlarım. Deniz biraz yosunlu ya da bulanık olursa girmezdik. İğrenip ayaklarımızı bile sokamazdık. Şimdileri düşünüyorum.Biraz kirli olunca ayaklarımızı bile çekinip sokamadığımız suların içine sokmuşuz, insanın çoğu su. Kendimizi kirletmeye çekinmiyoruz, içimizdeki kirlenen sulardan iğrenmiyoruz. Kötülük, kavga , nefret dolu içimizdeki denizler.
Ne kadar da farkında değiliz olan bitenlerin. İçimizin. Böyle bir dünyada,dua etmediğimiz tefekkür etmediğimiz her gün biraz daha kirleniyor,bulanıklaşıyor içimizdeki sular.
Ayağa kalkmalıydık , yürümeliydik ; çünkü bunun için vardık . Bu karanlık aleme oturup mayışmak için gelmemiştik. Ayağa kalkıp kokunun peşinden yürümeliydik. Hakikatin
peşinden yürümeliydik.
Hayır, bilmiyoruz. Hayatı boyunca bir çiçeği koparmadan eğilip koklamamış insan tanıyorum. Evet , gerçek. Bu adamdan , Züleyha'yı hakkıyla sevmesi nasıl beklenecek ki ?
Yüzümüze de , duruşumuza da , edebimize de en çok hüzün yakışır. Böyle hüzünlü bir başına insanları incitmeyi , kırmayı çok seviyor insanlar. Başıma gelen her şeye eyvallah çekiyorum bugünlerde. Olsun diyorum, "ince düşünen insanlar incinir hep."
Bu acılı, yazarlığın gerçek sahipleri sizlersiniz.
Sizin sevginiz, desteğiniz ve ruhi cömertliğiniz olmasaydı bu yazarlık hiçbir zaman oluşmayacaktı. Bir tesadüf olarak benim ismimle ortaya çıkan bu yazarlık, size aittir.
Sizin acınıza , hüznünüze ve umutlarınıza layık olmaya çalışıyorum,sevgili dostlarım.
Çok yorgun hissediyorum kendimi .
Ahmet Kaya'nın , M. Baksi'nin ölümleri, yakınımdakiler hastalıklar , Türkiye'den gelen kötü haberler , Kürtlerin kendi aralarındaki düşmanlıkları , her şey beni çok yoruyor , canımı yakıyor, güçten düşürüyor.
Bir yazar olarak görevim,her türlü propagandanın ötesinde, derin bir insani duyguyla yazılmış ve herkesin hizmetinde olan insani bir edebiyat yaratmaktır.