Yağmur Yıldırım

Yağmur Yıldırım
@Yagmurumm
İstanbul
9 Kasım 1990
178 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
372 syf.
10/10 puan verdi
·
142 günde okudu
"Türkiye'nin en mahrem yerinde görülmeyen, görmezden gelinen bir yara: Ensest. CNNTürk haber spikeri Büşra Sanay, yıllarca süren titiz bir çalışmayla ensest mağdurlarından ailelere, sosyologlardan ilahiyatçılara, hukukçulardan eğitimcilere, psikologlardan adli tıpçılara kadar her kesimden insanla konuşarak Türkiye'nin ensest
Kardeşini Doğurmak
Kardeşini DoğurmakBüşra Sanay · Doğan Kitap · 20185,7bin okunma
Reklam
432 syf.
7/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Bir dönem yazarlık yapmış olan Billy Wiles, nişanlısı komaya girdiğinden beri yaşamını barmen olarak sürdürüyor. Bir gün iş çıkışı arabasının camında bir not buluyor. Bu notta "Eğer bu notu polise götürmezsen, bir yerlerde güzel sarışın bir öğretmeni öldüreceğim. Eğer götürürsen onun yerine daha yaşlı bir kadını öldürürüm." yazıyor. Başta bunun bir şaka mı yoksa cinayet uyarısı mı olduğuna karar veremeyen kahramanımız, kendisini bir dizi cinayet olayının içinde buluyor. Gelinen noktada cinayetlerin bitmesi kadar, kahramanımızın kendi masumiyetini kanıtlaması da gerekiyor. Ve o güne kadar sıradan ve sıkıcı olan Billy için Hız başlıyor. Genel olarak beğendiğim fakat finalde bazı konuların açıklamaları benim açımdan çok tatmin edici olmayan bir romandı. Uzun uzun betimlemeler yerine içerik biraz daha derinleştirilebilirdi diye düşünüyorum.
Hız
HızDean R. Koontz · İnkılap Kitabevi · 200783 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
46 günde okudu
İçinde psikoloji, felsefe ve tarihi barındıran bu kitabı, insanın kendi içine yaptığı bir yolculuk diye tarif edebilirim. İnsanın kendini keşfetmesine, neden sonuç ilişkisi kurmasına ve kendisinin en iyi versiyonu olmak adına neler yapabileceğine dair ışık tutar nitelikte. Çok etkilenerek okudum, bazı yerlerinde edindiğim farkındalıklar insanın yüzüne tokat gibi çarparken; en çok kendim, nadiren de yakın çevrem adına birtakım çıkarımlarda bulunmama sebep oldu. Davranışlarımızın, duygu ve tepkilerimizin temelinde neyin yattığını yalın bir şekilde anlamamızı sağlıyor kitap. Kendimizi daha iyi tanıyıp ne yapmamız gerektiğine dair fikir veriyor. Tamamen ne istediğinize bağlı olarak size yol gösterip aydınlığa çıkartabilir. Yavaş ve sindirilerek okunması ve müfredatlarda yer alması gerektiğini düşünüyorum.
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
216 syf.
10/10 puan verdi
·
88 günde okudu
"11 Kasım 1997 günü Veronika kendini öldürme zamanının geldiğine karar verdi." Bu cümleyle başlıyor kitap. Veronika genç, güzel, oldukça sosyal bir kadın olmasına rağmen hayattan zevk alamıyor ve bir şeylerin hep eksik olduğunu hissettiği için yaşamının anlamsız olduğunu düşünüp son verme kararı alarak, kaldığı odada ilaçlar içerek intihar ediyor. Bir akıl hastanesinde gözlerini açtığında intihar girişiminin başarısız olduğunu, fakat içtiği ilaçların kalbinde bıraktığı hasar yüzünden bir haftalık ömrü kaldığını öğreniyor. İlk birkaç gün kimseyle bağ kurmamaya, onu yaşama tutunduracak hiçbir şeye yaklaşmamaya özen gösteriyor. Ölüm kaçınılmazken, yaşamayı istemekten korkuyor. İlk günlerin ardından arkadaşlıklar kurmaya başlıyor. Ve kendini yeniden keşfetme hikayesi, yaşama farklı bir açıdan bakmaya başlaması da beraberinde geliyor. Benim elimde teknik aksaklıklardan() dolayı üç ay sürünmesine rağmen kitap aslında oldukça sürükleyici, düşündürücü, sorgulatıcı türden. Zaten kitapta da akıl hastanesindeki herkes Veronika'nın birkaç gün içinde öleceğini bildiği için, durumu üzerinden diğer hastalar da kendi hayatlarında birtakım aydınlanmalar yaşıyorlar. Romanın ana teması, insanın hayatındaki anlam arayışı. Ana fikrine gelecek olursak da yine kitaptan bir cümle bitireyim, "Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir."
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202078,6bin okunma
510 syf.
9/10 puan verdi
·
82 günde okudu
Bu kitabı tek bir cümleyle özetleyecek olsaydım: "Zafere giden yolda her şey mübahtır" olurdu. Selçuklu sarayından kovulduktan sonra Alamut Kalesi'ni ele geçiren Hasan Sabbah, yaptığı intikam planları doğrultusunda dini kullanarak yeryüzünde sahte bir cennet kuruyor ve kendisini peygamber ilan ediyor. Yine kendi yarattığı fedailerini haşhaşlı haplarla etkisi altına alıp; güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sahte cennetine gönderiyor. Onları, kendisi için gözünü kırpmadan canını verecek suikastçilere dönüştürüyor. Dokunabildiği herkesi amaçları doğrultusunda kullanıyor. Sabbah, kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet ediyor. Bunun yanı sıra kitap, Büyük Selçuklu hükümdarı Melikşah ve Başvezir Nizâmülmülk ile Hasan Sabbah'ın çatışmalarını da ele alıyor. Bu cenneti adım adım nasıl oluşturduğu, sahte hurilerin kişilikleri ve hikayeleri, fedai olmaya giden yoldaki aşamaları, fedailerin hikayeleri ve karakterleri kitapta detaylı ve ilgi çekici şekilde işlenmiş. Fazlasıyla akıcı ve ben dilini çok sevdim, keyifle okudum. Herkese de okumasını tavsiye ederken, beni bu kitapla tanıştıran kıymetlime de teşekkürü es geçmek istemem Böylelikle bir devir daha kapandı
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201242bin okunma
Reklam
Reklam
47 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.