Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

A.Yasiiiin Altun

A.Yasiiiin Altun
@Yasiiiin
439 kütüphaneci puanı
117 okur puanı
Eylül 2014 tarihinde katıldı
Yine bu nedenledir ki, Kur'an'ı, Kitab-ı Mukaddes'in, ne Yaratılış, ne de İşaya veya Yeremya bölümlerini okur gibi, okumayı düşünmemek gerekir. Çünkü Kur'an'da söylenen her söz, tam onu okuduğunuz anda sizi ilgilendirir. Onu işitme duyusu ile işitmek ve her cümle veya cümleciğin sonunda durmak gerekir ki, (bu duruşta okuyuş son hece üzerinde uzatılır) daha sonra gelen ara cümleyi düşünmeye zaman kalabilsin. Çünkü bu okuyuş, tıpkı bir dağ yolu gibi zikzaklı bir yoldur.
Reklam
Konfüçyüs'ün hukuk kitabı Şu-King, aynı zamanda "Kitap" anlamında gelir. Kuran-ı Kerim'in İslam'daki bir diğer adı, "kitap" ya da "Kitabullah"tır. (Ki aynı zamanda hem "Kitap" hem de "Allah'ın yargısı" anlamlarına gelmektedir.)
"Sahtekarlık bir inancın ikiyüzlülüğüdür. İkiyüzlülüğün asla inaç gücü yoktur. Tıpkı yalanın, gerçeğin gücüne sahip olmadığı gibi. Eğer mekanik ilminde atma gücü, itme gücünün tam bir ölçüsü ise, tarihte de aksiyon, kuvvetli ilham gücünün ölçüsüdür. Çok yükseğe, çok ileriye götüren ve çok uzun zaman devam eden bir düşünce, çok güçlü bir düşüncedir. Çok güçlü olmak için, çok samimi ve iyice ikna edici olmak gerekir." (Lamartin)

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Buhari'nin "Abdurrazzak'dan, o da Ma'mer'den, o da Hemmam'dan o da Ebu Hüreyre'den naklettiğine göre, Hz. Peygamber'in şöyle söylediğine ilişkin şu hadisi Ahmed b Hanbel'den aldım" deyişini düşünelim. II. Dünya Savaşı'nın sonundan beri, Hemmam'ın, Ma'mer'in ve Abdurrazzak'ın el yazma nüshaları bulunmuştur, - Ahmed b Hanbel'in eseri de çoktan beri bilinmektedir - Buhari'den önceki kaynaklarda araştırma yapılırsa, görülür ki Buhari ne yalan söylemiştir, ne de kendi döneminin basit folklorunu toplamıştır. O, yazılı ve kesin kaynaklara dayanmaktadır.
Brahmanlar da, Sruti denilen vahyedilmiş kitaplara inanırlar. Bunlar arasında Eski Yazıtlar (Purana) ve Bilim Yazıları (Veda) bulunur. Onlar, "Avatar" ya da "Allah'ın insanlarda somutlaşması" anlayışına sahiptirler.
Reklam
Büyük ve fazilet sahibi bir zat şöyle der: Peygamber Efendimiz'in zamanından sonra yalnız yargı değil, yasama da yürütmeden ayrıldı. Bunun da ötesinde, yasama çalışmaları büyük ölçüde bağımsız hale getirilerek, resmi sıfatı olmayan alimlerin özel çalışmaları haline geldi.
Bizde ise, bu müesseseler senelerce evvel kapatılmış, yerlerinede yenileri açılmamış ve din öğretimi yasak edilmiştir. Bu vaziyette, beklediğimiz bilgili ve aydın din adamı nereden yetişirdi? Ben eski tahsil müesseselerini müdafaa etmiyor ve kabul ediyorum ki; bunlar iskolastik batağına saplanmış faydasız hale gelmişlerdi. Mamafih hepsi değil, son devirde kurulan bir medresetül mütehassisin vardır ki, bugün benzerini kuramayız. Çünkü bugün burada okutacak hoca bulamayız. Kanaatimce bugünkü netice önceden düşünülmüş ve dilenmiştir. İstenmiştir ki Türkiye'de din müessesesi, Boğaziçi'nin metrük ahşap konakları gibi, zaman ile çürüyüp çöksün. Fakat din, insan için derin bir ihtiyaç ve köklü bir içtimai müessese olarak dayanmıştır. Yalnız ne yazıktır ki; din adamları sahası boşalmış ve bu sahayı cehalet kaplamıştır.
Osmanlı gemileri Yemen'e giderken şap adacıklarına saplanıp kalıyordu. Türkçe'deki "şapa oturmak" deyimi bundan kalmadır.
En iyi öğretmenlerden çok azı araştırır ve en iyi araştırıcılar her zaman en iyi öğretmen değildir; hatta bazen öğretimden hiç hoşlanmazlar; kalpleri öğretmekte değildir. Araştırma (en azından olabildiği kadar), katıksız ve temeldir; öğretim ise bir uygulamadır.
Reklam
İnsan gözkapağı gözyaşı geçirmez değil. (Ne mutlu insan gözü için).
"Ölmek zor mu baba?" "Hayır. Oldukça kolay olduğunu sanıyorum Nick. Duruma göre değişir."
İnsanların yüzümden herşeyi okumaları hiç hoşuma gitmez.
Gözler ruhun aynasıdır; onların üzerinde boya geçmek ya da üzerlerine altın tozu serpmek de olanaksızdır.
Sık sık ve uzun uzun ağlardı. Ama gözyaşları asla bir zayıflık değildi.
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.