Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yonca kybsi

Yonca kybsi yorumladı.
140 syf.
3/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayal kırıklığı
Otranto Şatosu bilindiği gibi gotik edebiyatın ilk örneği olarak kabul edilir.1700’lü yıllarda Horace Walpole tarafından yazılmıştır.Romanda Orta Çağ Dönemi’nde yaşayan Otranto Krallığının şatosunda meydana gelen olaylar anlatılıyor.Romanda cinler, periler, hayaletler, sıra dışı olaylar ne ararsanız var.Bir krallığı ayakta tutabilmek için elzem görünen erkek çocuk isteği, çıkar için yapılan evlilikler, iktidar ve güç hırsı, bu karmaşa içerisinde dinine bağlı ve erdemli kalmaya çalışan bir azınlık...Roman tam bir Orta Çağ soylu diliyle yazılmış ve bir tiyatro metni gibi tamamen diyaloglardan oluşuyor.Yazar betimlemelere hiç önem vermemiş. Kişisel olarak roman benim için bir hayal kırıklığı oldu.Kesinlikle kitap beni içine çekmedi ve bir an önce bitse de gitsek hissine kapıldım.Verdiği mesaj ve önermeler de çok güçlü değildi.Bu yüzden bana pek bir şey katmadı diyebilirim.Belki de bir ilk örnek olmasından kaynaklanabilir diye düşünüyorum.Tabiki gotik edebiyat seviyorsanız ve bir ilk örnek okumak isterseniz tercih edebilirsiniz.Ancak benim için iyi bir okur deneyimi olmadığını söyleyebilirim.
Otranto Şatosu
Otranto ŞatosuHorace Walpole · Karbon Kitaplar · 20201,717 okunma
Yonca kybsi okurunun profil resmi
Eserin çeviri olması da bazen okuyucuyu zora sokabiliyor. Alınan his, tat metnin ilk hali gibi olamıyor maalesef. Yazınız bana "Edgar Allan Poe"nun tüm şiirlerini okurkenki hislerimi hatırlattı. Her ne kadar "hemen bitsin" demediysem de hakkında epey güzel şey okuduğum kişinin eserinden o beklediğim büyük tadı ve hazzı alamamanın verdiği burukluğu kitabı kapatmanın ardından yaşamak cidden kötü bir his.
Reklam
Yonca kybsi yorumladı.
Nedir imgenin varlığı? "İmge nedir" sorusuna bir tür yanıttır, daha doğrusu bir tür kategoridir. Oysa "Batı" felsefesi tarihinin aceleci yanıtı ya da onun bir çırpıda okunan kaba hali, imgenin varlığını eksik bir varlık, bir suret, bir kopya, daha az gerçekliğe sahip ikinci bir şey diye alır. İmge, aynı zamanda, şeyleri yalıtarak onların bir yanılsaması, zayıf bir yansıması, bir var olma görüntüsü, yanıltıcı bir peçe olur. Öylesine yanıltıcıdır ki imgeden varlığa götüren ilişki taklit edimiyle yönetilmeye başlar ve şeyin bir eşini oluşturup onun yerine geçen imgeyi şeyin bir temsiline çevirir. Sonuçta, imgenin varlığı sorusuna, imgeyi var olana, şeyin kendisine göndererek, imgeyi bir temsile, ikinci dereceden –ikincil- bir mevcudiyete dönüştürerek, varlığın sorusunun yerini değiştirerek yanıt verilmiştir: "Nedir imge?" sorusu, "imge-benzeşmeyle ve tezahürle-bize varlığın nesini tanıtır (nesini tanımamızı engeller)? sorusuna evrilir. Varlık sorusuna, bir bakıma, tanıma anlamındaki varlıkbilimsel eksikliğiyle, var olana ilişkin karakteristik bir bilgi yokluğuyla, veya varlığın olumsuzlamayla, ya da hiç değilse varlığın kopyasındaki veya sahteliğindeki güçsüzlüğüyle yanıt verilir.
Yonca kybsi okurunun profil resmi
Hele ki bu anlam yoğunluğu içine yaratıcısının psikolojik bağlamı da eklenerek incelemeye alınırsa...
Yonca kybsi yorumladı.
"They’re like the lunatic fringe. They don’t even get a proper education. The men just study the torah and the women are baby machines."
Yonca kybsi okurunun profil resmi
Kitabın çevirisi mevcut mu acaba? Ben bir tarama yaptım ancak bulamadım.
Uğur De Molinari okurunun profil resmi
malesef ben de bulamadım... henüz çevirisi yapılmamış kitaplardan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yonca kybsi yorumladı.
105 syf.
10/10 puan verdi
Girard'ın, psikososyal türde Dostoyevski analizi yaptığı eseri. Dostoyevski'nin ''olumsuzluğunu'' irdelerken, yaşadığı dönemin sosyopolitik ortamına dikkat çekiyor Girard. Özellikle saray baskısı ve çekilen travmatik yoksulluk ''Dostoyevski olumsuzluğu'' gibi bir toplumcu-gerçekçi edebi tutumu ortaya koyar. Bu yüzden Dostoyevski batıya karşı doğulu, zengine karşı fakir, suçsuzlara karşı suçludur. Her yerde ya muhaliftir Dostoyevski yada öteki. Girard, Dostoyevski incelemesinde bize eşlik ederken sosyopolitik ortamın yanında karşımıza sosyokültürel ortamını da çıkarıyor. Hem karakteristik olarak sanata olan eğiliminin yanında ailesinin onu rus yaşam şeklinin içinde tutması hem onu rus kültüründen uzaklaştırmışken diğer kültürlere de yabancı bir pozisyonda bırakmıştır. Yani Dostoyevski, hem kültürel, hem politik, hem sosyal açıdan psikopatolojik bir isimdir Girard'a göre. Girard, kısacık kitapta derinlemesine bir Dostoyevski incelemesi yapmış. ve onun yeraltı dünyasını gün yüzüne çıkarmıştır. İşin trajikomik yanı ise aslında bir incelemeden ibaret olan kitaba inceleme yazmak oldu. Bunun yanında kitap, Dostoyevski okumalarında güzel bir kaynak.
Dostoyevski
DostoyevskiRene Girard · Everest Yayınları · 2020284 okunma
Yonca kybsi okurunun profil resmi
iyi okumalar dilerim :)