Yusuf KATIKSIZ
@Yusufkatiksiz
6 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
Kabul ettiğin şeyi ancak bir delille kabul et; reddettiğin şeyi de ancak bir delille reddet!
Sayfa 53 - KETEBEKitabı okudu
...Ümmet olmak bu idi işte. Bir ananın (umm) evlatları gibiydik. Birimizin acısı, hepimizindi. Bir damar bizi çağırıyordu başka uzaklara. En alakasız görünen bir vesileyle de olsa... Ve o damar hiç kaybolmuyordu.
Sayfa 23 - KETEBEKitabı okudu
Hadiselerin tanımları, durduğunuz yere göre değişiyordu.
Sayfa 97 - KETEBEKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Bazıları ölülere Kur'an okununca ulaşıp ulaşmadığını tartışıyor. Ben buna hayret ediyorum. Kur'ân'ı ölülerden önce dirilere ulaştırmamız lazım!"
Sayfa 53 - KETEBEKitabı okudu
"Ashab eğer İslam'ı bizim gibi anlasalardı, İslam Mekke'den çıkamazdı. "
Sayfa 53 - KETEBEKitabı okudu
Halep, "hal" ve "rab" sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor ve "toplanma yeri" anlamına geliyor.
Sayfa 105 - KETEBEKitabı okudu
Hz. Ömer’siz, Salahaddîn Eyyûbî ve Yavuz Sultan Selim’siz bir Kudüs tasavvuru nasıl mümkün olabilir mi?
Sayfa 224 - KETEBEKitabı okudu
Malum kural: Halk kitleleri, efsaneleri hakikatlere tercih eder.
Sayfa 108 - KETEBEKitabı okudu
"Her yol, yola çıkmadan önce uzundur."
Sayfa 18 - KETEBEKitabı okudu
Gördüm ki oturduğum yerden korku ve endişe üretmek yerine sadece ayağa kalkmak ve davranmak gerekiyormuş ondan sonra kendiliğinden gelişiyormuş zorluklar kolaylaşıyor mesafeler kısalıyor sıkıntılar keyfe dönüşüyormuş.
KETEBEKitabı okudu
Hiç tanımadığım bir memlekette ne dostça bir ses!! Hani ezanın anadilde okunmasını savunanlar varya Şam'daki bu ilk günde duyduğum ezan sesi onların her türlü gerekçesini zihnimde bir kez daha yok etti.Ezani Araplar Arapça Türkler Türkçe Kürtler Kürtçe İranlılar Farsça Pakistanlılar urduca vesaire okusalardı Ben bu dost sesini nasıl fark edecektim burada
Sayfa 26 - KETEBEKitabı okudu
Hayatın yükseliş ve düşüşlerini aklınızdan hiç çıkarmayın. Hiçbir keyif kalıcı değildir. Hiçbir acı da öyle.
Sayfa 14 - KETEBEKitabı okudu
İnsanımız maalesef psikolojik olarak, sevmediğini öğrenmemek konusunda çok ısrarcı oluyor. Hatta daha da acısını söyleyeyim; bizde tarihi seven kesimler de tamamen masalımsı, destanımsı, hamasi tarafıyla seviyorlar. Tarihi hissetmek, tarihi anlamaya çalışmak yok!
Sayfa 171Kitabı okudu
Coğrafyayı sevmeyen, coğrafyayla dost olmayan tarihi sevemez, tarihi anlayamaz.
Sayfa 172Kitabı okudu
Oysa, okuya cağımız metinlerin bize vermesi gereken şey, meselenin tarihsel arka planı ve "Nasıl başardı lar?" sorusunun cevabı olmalı. Ki böylece bize de bir yol haritası çıksın ve yapmamız gereken şeylere ve tamamlamamız gereken eksiklere dair zihinlerimiz olgunlaşsın. Ömrümüz kısa, vaktimiz az, sorumluluklarımız çok.
Sayfa 63Kitabı okudu
