Sercan Furunci

Hayat tek hoparlörü çalışan bir müzik seti gibi. Müziğin sadece bir bölümünü duyuyoruz. Diğer hoparlörden ne çıktığınıysa kimse bilmiyor. Hayat her anlamda monoton.
Sayfa 182Kitabı okudu
Reklam
insan karşısına dürüstçe duygularını anlatmak isterken ne kadar çok konuşursa o kadar inandırıcılığından kaybediyordu.
“İnsanların birbirlerini şaşırtmak için yapmayacakları bir şey yok. Kendilerini öldürmek dahil, bunun için her şeyi yapabilirler.”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gelecekten bir şey beklemeyenler, mutluluklarını geçmişte yaratırlar.
Acı, insanın hayat tarlasında biçtiği buğdaylardan pişirdiği ekmekti. Dolayısıyla sabah kahvaltısı kadar kaçınılmazdı.
Sayfa 90 - İngilizce’deki “pain” kelimesi “acı”, Fransızca’daki “pain” kelimesi “ekmek” demekti.Kitabı okudu
Reklam
“Gelecek, geçmişin merhametine kalmıştır ve insan, ikisinin arasında bir kurbandır.”
Belki de en korkunç şiddet buydu: durmak. İnsan kaçarken başkasının, dururken kendi kanında boğulur. İnsanın kendine biçtiği cezadan daha acı dolu olanı yoktur. İnsanın kendine verdiği cezaların ilki, işlediği suçtur.
Geçmiş ve gelecek sıkıştırdığı için, ayakta kalan sadece şu an. Şimdiki zamana mahkum olmuş insanlar. Hareket edemeyen o felsefe taşı gibi felç geçirmiş insanlar. Geçmiş, anılarla zihnimde, gelecekse tahminlerimle zihnimde. Hepsi acı dolu. Hepsinde kırılan hayaller var. Her saniye içimde hissettiğim geçmiş, şimdili zaman ve gelecekle dolu aklımla donup kaldığımı görüyorum.
‘Okşayan elleri ısıranlar, tekmeleyen ayakları öperler.’
“Hayat seni öyle bir noktaya getirir ki kendini sevdiklerinle savaşırken ve nefret ettiklerinle sevişirken bulursun. Üzülürsün. Pişman olursun. Sonra biraz zaman geçer ve tersinin bu dünyada işlemediğini anlarsın.”
Reklam
224 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Piç
PiçHakan Günday
7.8/10 · 9,4bin okunma
Sercan Furunci
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Ziyan
ZiyanHakan Günday
8.6/10 · 5,1bin okunma
Acı çekenler başkalarının acı çektiğini hissederler.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ne yaparsam yapayım bir insana derdimi doğrudan anlatamıyordum.
Toplum. Bu kavramı az da olsa kavrayabilmeye başladığımı hissediyordum. Bu, bir bireyle diğeri arasında, spesifik bir anda gerçekleşen bir mücadeleydi ve tek yapman gereken o anda kazanmaktı. Hiç kimse bir başkasını tamamen fethedemez ve bir köle bile bir kölenin hakir karşılık verişinin altından kalkar, bu yüzden yapabileceğimiz tek şey, o anda ve orada, tek bir zar atışıyla her şey üstüne bahse girmek; ya hep ya hiç bahsi. Hayatı sürdürebilmek için başka bir yol yok. İnsanlar onu ve sadakate övgüler yağdırır ancak insan çabasının yegane odak noktası bireydir. Bireyin ötesinde de bir başka birey vardır. Toplumun esrarengizliği; okyanus olan toplum değil bireydir.
Resim