Yani bu savaş iki ordunun yaptığı klasik savaş değildi. Bu, o zamana kadar görülmemiş kültür ve dini eserlerin yıkımıyla beraber bir ordunun sivillere karşı bir savaşıydı.
Hedeflerimiz doğası sebebiyle bizler nasıl barış taraftarı isek, düşman da kendi hedefleri doğrultusunda savaş taraftarıdır ve onu uzatmak için elinden geleni yapmaktadır. Teklif edilen haritaların barış planının reddi için sebep olduğunu söylerken saldırga, kendi halkı ve dünya komuoyunu aldatmaktadır. Hakikatende düşman barışı kabul etmez çünkü barış onun soykırım planlarının sonu ve işladiği suçlar için doğacak sorumlulukların başlangıcı olacaktır.
Okullar açıp dünyadan öğretmen ve hica getirmek yerine biz çocuklarımızı dünyaya gönderiyorduk. Onlara oradan zengin batıya karşı derin bir eziklikle, ait oldukları, geri ve fakir olan ortama karşı ise üstünlük duygusuyla dönüyorlardı. Sağlam dini terbiye olmaksızın, manevi başıboşluk içinde, bizim " okumuşlarımız" yerli değerlerin yıkımı ve yerine başkalarına ait olanların ikame etmeklebu topraklarda, gerçekte aşırı hayran oldukları yeni Amerika yaratacaklarına inanmaya başladılar. Diğer bir çok insan gibi onlarda Batı' daki iyi ve kötüyü ayırt edemediler. Batı'nın yaşam tarzını değil, çalışma tarzını kabul etmek gerektiğini anlamadılar.
tarihte garanti olan hiçbir şey yoktur
tarih beklenmedik hadiselerin gerçekleşmesinin hikayesidir .
dışarıdan gelen özgürlük yoktur
hiç kimse
hiçbir zaman
kimseye özgürlüğünü hediye etmemiştir .
her halk özgürlüğünü kendi kazanmak zorundadır
aksi taktirde yok olacaktır
tarihte ameller niyetlere göre değil
sonuçlarına göre değerlendirilir
ismin ne olursa olsun
hangi dine inanırsan inan
herşeyden önce insan olmalısın
yaşamalı ve başkalarının yaşamasına izin vermelisin
kimse ırkından , dininden , meşrebinden ötürü ötekileştirelemez .
savaşta değil , barışta muzaffer olmalıyız ..
Fakat biz kendimiz bu hususta çok az şey biliyoruz. Ve kendi hakkımızdaki bilmezlik bütün diğer bimezliklerden daha kötüdür. Aslında o ağır bir hastalıktır.