Çiçeksiz Toprak; balıksız Deniz
Kalpsiz insan olur mu?
Olur ,dedi.
Nasıl ,dedim.
Güneşsiz Dünya gibi
Nefessiz insan gibi,
Sözsüz türkü gibi..
Oluyor gibi ,yaşıyor gibi, seviyor gibi...
Hayaler bazı insanlar için ucuzdu!
Korkaklık olmuş kıymetin adı .
Bir çocuk dar ağacında ,
Ölüme yelken açan gemiler görünür ufuktan .
Annaların gözyaşları ,feryatları kulakları Tırmalıyor ürperti düştü civana açın gök Kapıları bitsin artık bu işkenceli hayat ...
Zeyid köse
Sen mi güzelsin
Yoksa ben mi güzel bakıyorum.
Gece mi bu kadar sessiz,
Yoksa ben mi uyuyorum.
Ne oldu ne bitti,hangi yoldan gittim
Takip edemiyorum.
Sigara mı kötü yoksa içimi mi sönük?
Sensizliği çekmekten.
Gece vakti yine.
Anılarım bir film şeridi gibi geçti gözümün önünden saatler
Kimi zaman bir ok gibi saplanıyor yüreğime.
Sırf acı çekmek için verilmiş olan unutmak
Gibi bir nimet neden onları da alıp götürmüyor karanlık.
Neden karanlıklar uçsuz bucaksız derinliklerine gömmüyor onları
Ömür dediğiniz limit;
Kullanımı sınırlı ve sınırını bilmediğimiz bir emanet?
Ah ömrüm! Nesin sen ne kadarsın ne kadarlıksın?
Her an yolculuğa hazır olmak olabilmek...
Ama valize yolla ihtiyacımız olmadan.
Sadece içimizde biriktirdiklerimizle beraber.
Yükümüz yaşadığımız yaşattığımız kadar olacak elbet.
Hafızam yer yer köreliyor tıpkı Yüreğim gibi...
Acaba Yüreğim köreldi mi yoksa köreltildi mi
Tıpkı diğer emanetlerim gibi... Acaba gözlerimin yükü ne kadar, ellerimin, dillerimin, kulaklarını peki kalbimin; kalbimin yükü ne kadar?
Biriktirmekteyim hala beklemekteyim hala yeni bir seferi.
Her seferde başka yolcu ya da yolcular; zamanı gelince gideceğim...
Esama Canyurt