Zeynep Şevval Aran
@Zeynep_aran
Free Palestine
BTÜ
153 okur puanı
Eylül 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Necip Fazıl Kısakürek
Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça çisil çisil yağacak.
"(Üzgün) Sen elini ateşe sokup çıkardıktan sonra acısına dayanamayarak ağlayan densiz bir çocuğa benziyorsun. Tahammülümü böyle sınıra vardırıp bu kadar zehirli sözlere muhatap olmasaydın, iyi değil miydi?"
Sayfa 147 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
"Ne yazık ki artık hakikat sizin kabul ve tasdikinizden uzak kalacak bir açıklıkla ortaya çıkıyor..."
Sayfa 122 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Sevda hususları öyle termometre filan gibi belirli derecelere bölünebilir değildir zannederim. Bir insan bir diğerini niçin sever, niçin sevemez, bu önemli husus matematiksel kesinlikle belirlenemez. İşte ben sizi sevmiyorum ve sevemem. Buna ne diyeceksiniz?"
Sayfa 118 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Görünüşte bir sahte nezaket hüküm sürüyor ama içyüzünü bana sorsunlar. Bulsalar hepsi birbirinin etini cımbızla koparacaklar..."
Sayfa 106 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Ah insanlar, insanlar! Siz ne zaman lafla hakikati saklamaya, değiştirmeye uğraşmak zaafından, garabetinden kurtulacaksınız?"
Sayfa 103 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"İki ruhun uyuşmasıyla gerçekleşen muhabbetlere hakikaten doyulmaz. Böyle karşılıklı sevgilerin şevk ve lezzetine son olmaz."
Sayfa 102 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Aşk kendinden başka kimsenin boyun eğeni, emrine uyanı değildir. Bu elim mesele önünde yüreği sızlamamış, kanamamış pek az kimse bulunduğu halde bilmem neden daima yine bu hakikatin zıddı tercih olunmuş ve olunuyor?"
Sayfa 69 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Gençlik... Bu da bir rüya. Rüyaların en süslüsü, en şaşalısı, en emel süsleyicisi. Hayat boyunca ancak bir kere görülebildiği için en aldatıcı olan. Of, gençlik dönüşü imkânsız olan hayat bölgelerinin uzaklık sisleri içine gömülmüş, her an bizden kaçan bir varlığımız. Yoklukla varlık kelimelerinde anlam farkı arayan mantıkçıların, terminolojistlerin bu iddalarına ben şimdi gülüyorum. Işte ben mevcudum Fakat mevcudiyetimin geçmiş kısımları yok olmuş, yalnız beyin hücrelerimde bıraktığı her an uçmaya meyilli bir zaaf eseri. Şimdi beni ağlatan, hem ruh okşayıcı hem gönül yakıcı, tatlı, acı bir hatıradan başka beni geçmiş hayatıma bağlayan bir vasita yok. Demek ki ömrümüz bir masuradan boşanıp diğerine sarılan, uçları meçhul bir yaratılış ipliğidir. Demek ki ömrümüz her saniye ölüyor da haberimiz yok. Biz yalnız bu ölüm parçalarının toplanmasını bekliyoruz."
Sayfa 10 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Boş konuşmayı üstünlük vesilesi bilen inatçı eleştirmenleri susturmaya uğraşmanın nafile bir çaba olduğunu son tecrübelerimle öğrendim. Dilin kemiği olmadığı gibi selim bir vicdanın doğruluğuna tabi olamayan garazkâr kalemler de doğru olsun olmasın, her konuda söz karalayabilirler."
Sayfa 8 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
Gazetelerimizin her gün yayımladığı tiyatro ilanlarına bakınız. "Çifte Gelinler", "Budala Âşık", "Kurnaz Yazıcı" gibi isimler görürsünüz. Bunların yazarları kimdir? Masaya yatırılması gereken hangi yaralarımız sanat eleştirisinin ince, etkili, ibret verici temsilleriyle uyanış gözlerinin önüne seriliyor? Ne oynayanlar, ne seyredenler asla bu kaygıda değildirler.
Sayfa 8 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Sanat rağbetle dengelenir. Her şeyde ilerleme ahalinin aşkı, şevki, ciddiyet isteğiyle, iyiyi kötüden ayırt etme gücüyle gerçekleşir."
Sayfa 7 - Türkiye iş bankası kültür yayınları türk edebiyatı klasikleriKitabı okudu
"Herkes tabutun aşağı indirilmesine yardım etti. Lacour Baba bu çukurda kendini iyi hissedecekti. O toprağı tanıyor, toprak da onu tanıyordu. Birlikte iyi anlaşacaklardı. Toprak yaklaşık altmış yıl önce kendisine ilk kazma darbesini indirdiğinde ona bu randevuyu vermişti. Şefkat artık sona ermeli, toprak onu alıp bağrına basmalıydı. Ne güzel bir dinlenme olacaktı! Sadece otları eğen kuş ayaklarının hafif seslerini duyacaktı.Kimse başının üstünde yürümeyecek, sonsuza dek rahatsız edilmeden yuvasında yatacaktı. Bu, üzerinde güneşin parladı bir ölüm, kırların dinginliğinde sonsuz bir uyku olacaktı. "
Sayfa 37 - Türkiye iş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
