Affetmek için sarf edilecek çaba her zaman dargınlık için gereken çabadan çok daha azdır. Affetmek kalpteki küskünlük, kin, nefret gibi ağırlıklardan kurtulmak, özgürleşmek, hafiflemek demektir.İyi hissetmenin olmazsa olmaz şartıdır.
Fâniyim, fâni olanı istemem.
Âcizim, âciz olanı istemem.
Ruhumu Rahmân’a teslim eyledim; gayr istemem.
İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim.
Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim.
Hiç ender hiçim, fakat bu mevcudatı umumen isterim.
"Allah'ım Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği istiyorum."
"Allah'ım, kötü ahlaklı olmaktan, fena işler yapmaktan ve yanlış inançlara sapmaktan sana sığınırım."
(Tirmizî, Da'avat,126)
Zihnimiz, ciddi bir yanılgı ile hep verilmeyenlerin imtihan konumuz olduğunu düşündürür bize. Oysa asıl imtihan verilenlerin hangi doğrultuda kullanıldığıdır.
Ne zaman ki bilginin yerini vehimler almaya; yükselmenin yerini düşük ahlak ve davranışlardan haz duyma tutmaya başlar, işte o zaman iç dünyada ölüm başlamıştır. Kalbimin ölümü küfürle dirilişi de imanladır.