Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

ZK

“Belki yarın sabah soğukta uyanmanın bir anlamı olur, sana çay pişirmek gibi. Ayaklarımın ucuna basarak yürürüm yataktan kalkınca. Tahtalar gıcırdar. Hayır, zamanla öğrenirim hangi tahtaların ses vermediğini. Sonra ne yaparım? Uyanmadı, çayın hazırlandığından haberi yok diye sevinirim. Bütün hayatımı, en ince ayrıntılarına kadar düşünerek hesapladığım iyiliklerin hayaliyle geçirdim albayım. Artık ne olacaksa olsun istiyorum.”
Reklam
İmam Busîrî Resulullah efendimiz için şöyle buyuruyor; “Güzellikte ve güzel huyda bütün peygamberlere üstün gelmiştir. İlim ve kerem itibarıyla ise onlar, buna yaklaşmamışlar dahi… O’nun zâtına istediğin kadar şeref, O’nun yüce kadrine dilediğin kadar azamet ifade et azdır. Çünkü Rasulullah’ın fazilet ve kemaline bir has yoktur ki, insan onu dile getirebilsin… İlmîn O’nun hakkında söyleyebileceği: O beşerdir, fakat bütün yaratılmışların en hayırlısı ve en faziletlisidir.”
Sayfa 218Kitabı okudu
Bence, gönül güzelliği göz, yüz güzelliğinden daha iyi bir şey. Kalpsiz bir güzelliğin, fakir teyze kızlarının hayatını kırmaktan, gönlünü söndürmekten başka neye faydası var ki?..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Ah, bu erkekler! Hepsinde aynı gurur, aynı kendini beğenmişlik. Bizim de bir kalbimiz olduğunu, bizim de “mutlaka” isteyecek bir şeyimiz olabileceğini, bir türlü akıllarına getirmek istemiyorlar.”
Bir yerde abartılı şekilde davranışlar varsa altında muhakkak gizlenmeye çalışılan bir suç vardır.”
Genç Hayat ekiKitabı okudu
Reklam
“Hayatın, bir felaketten sonra daima bir saadet verdiğini, o güzel darbımeselin söylediği gibi, ayın on beşi karanlıksa, on beşinin mutlaka aydınlık olacağını bilmiyor değildim. Fakat, bu mehtabın bu kadar koyu bir karanlıktan, bu kadar umulmaz bir dakikada doğacağını aklıma getiremezdim.”
Sayfa 361 - FerideKitabı okudu
“Böyle her ayrıldığım yerde kalbimin bir parçasını bırakırsam âlâ!”
Sayfa 339 - FerideKitabı okudu
“Ne arsız gönlüm var benim? Etrafımdaki insanları ne kadar çabuk seviyorum.”
Sayfa 339 - FerideKitabı okudu
“ümitsiz hastalıkların, mukadder felaketlerin son bir ilacı vardır: Tahammül ve tevekkül. Elemlerde bir giz, şefkat var gibidir. Şikâyet etmeyenlere, kendilerini güler yüzle karşılayanlara karşı daha az zalim olurlar.”
Sayfa 259 - FerideKitabı okudu
“İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!”
Sayfa 240 - FerideKitabı okudu
Reklam
“Kuzenim: -Ne gülüyorsun? diye sordu. -Hiç, dedim. Aklıma bir şey geldi... -Ne geldi? -Söylemem... -Haydi nazlanma... Zaten senin ağzında bakla ıslanmaz... Sonunda nasıl olsa söyleyeceksin... -Darılma o halde... Sen hanımlarla tuvalet konuşurken düşündüm ki, Allah seni yanlış yaratmış. Kız olacakmışsın... Ama şimdiki yaşta değil... Şöyle on üç, on dört sularında... -Peki sonra?... -Deminden beri bir karış yeri dikinceye kadar parmağımı delik deşik etmiş olmama göre ben de yirmi, yirmi iki yaşlarında bir erkek... -Ee, sonra?... -Sonrası ne olacak, Allah’ın emriyle, Peygamber’in kavliyle seni kendime alırdım, olur biterdi.”
“Hâlis muhabbet; kavgasız, gürültüsüz olmaz, derler. ”
Reşat Nuri GüntekinKitabı okudu
Bir insan, aydınlığı hayal ederek değil, karanlığın bilincine vararak aydınlanır.
Sayfa 45 - Çark Gustav JungKitabı okudu
“Ben her şeye rağmen olduğum şeyle gurur duyuyorum”
Sayfa 39 - ErvinKitabı okudu
“Alphonse Daudet der ki, kin zayıfların öfkesidir. Bu noktada yapabileceğim bir şey yok. Güçlüler daima kolay düşman edinir.”
Sayfa 17 - ErvinKitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.